‘Düşman Kardeşler' sahiden barıştı mı?..

A -
A +

Filistin toprakları üzerinde kurulu bulunan, irili ufaklı on üç tane grup (Bunların en başında El Fetih ve Hamas geliyor.) "Birlik Hükümeti" için anlaşmaya vardılar. Bu anlaşma taraflarca, dün Kahire'de imza altına alındı. Acaba gerçekten birlik ve barış sağlanabilecek mi? Zira altmış küsur seneden beri toprakları işgal altında olan ve bağımsızlık mücadelesi veren Filistinliler arasında, kaç defa kopuş, kaç defa barış yaşandığını saymak mümkün değil!.. Endişeli sorumuzun kaynağı bu müessif tablodur. Ocak 2006 seçimleriyle iktidara gelen (Yüzde altmış oy almıştı.) Hamas'ın, (İsrail'i tanımadığı ve yok etmeyi hedeflediği için...) izole edilmesi için; ABD, Avrupa Birliği ve İsrail, El Fetih ve onun başı olan Mahmut Abbas'a her türlü desteği vererek, gayrı meşru bir hükümet kurdurdu. Bunun üzerine Hamas 2007 yılında, Gazze'yi fiilen kontrolüne alarak, burada ayrı bir hükümet kurdu. Sonrası malum. İsrail bir taraftan Gazze'ye insanlık dışı saldırılar yaparken, diğer taraftan acımazsız bir abluka uyguladı. Buna karşılık El Fetih Yönetimine de önemli miktarda silah yardımı yaptı... Normal şartlarda Filistinlilerin bir çakı bıçağı edinmesine dahi tahammül etmeyen İsrail, acaba niçin Abbas hükümetine piyade ve makineli tüfekleri veriyordu? Hem de hibe olarak!.. Elbette Filistinlilerin birbirini yemesi, İsrail'in işini çok hem de çok kolaylaştırırdı. Mahmut Abbas ne yazık ki, Arafat'a göre çok daha zayıf bir lider. Buna karşılık maddi varlığı fazlasıyla güçlü. Deniliyor ki, varidatını muhafaza edebilmek için, Filistin Devleti'nin kurulmasını istemeyenlerin başında o geliyor...Yani İsrail'in hiç de rahatsızlık duymadığı bir kişi. 1999 yılında Yassir Arafat, Filistinli mültecilerin İsrail'e dönmesine imkan verilmediği için, barış anlaşmasına imza atmamıştı. Ondan sonra İsrail, Arafat ve Yönetimine karşı korkunç bir saldırı başlatarak, Filistin'de devletleşme için gerçekleştirilen her türlü altyapıyı tahrip etti. Çalışma masasının önüne kadar gelen İsrail askerlerinin elinden, kendi şakağına silah dayayarak kurtulabilen Arafat, ondan sonra iflah etmedi. Nihayet çok kuşkulu bir şekilde (Büyük ihtimalle zehirlenerek) hayatını kaybetti. Arafat sonrası Filistin daha da kötüye gitti. Hamas bir kurtuluş ümidi olabilirdi. Ama hegemonik güçler buna izin vermedi. Şimdi hızlı ve biraz da beklenmedik şekilde, Filistin'deki bölünmüşlük sona erdirildi. Acaba bu birliktelik ne kadar kalıcı olacak? Hamas'ın siyasi merkezinin Şam'dan Katar'ın başkenti Doha'ya taşınmasının ardında hangi sebepler yatıyor? Filistinliler de kullanılarak, İran -Suriye ve Lübnan (Daha doğrusu Hizbullah) ekseni bertaraf edilmek mi isteniyor? Suriye'deki karışıklıklarda İsrail ve ABD'nin rolü nedir? Suriye daha fazla karışırsa, Lübnan'da ne olur acaba? Cevapsız soru o kadar çok ki...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.