Bundan yaklaşık 1 ay kadar önce futbol gündemi, izleyenleri şaşkına çeviren, trajikomik bir olayla sarsıldı. Son derece yakışıksız ve futbolcudan çok bir mahalle kabadayısını andıran bu görüntülerin müsebbibi, sözde beyefendi Ümit Davala'dan başkası değildi. Evet, evet, şu bizim G.Saray'da oynayan, Fatih Terim'in evlatlarından (!) biri olan Ümit... "Sen neymişsin" dedirtti bize... Gazeteciyi nasıl da getirdi güya dize... "Allah, Allah" dedik, Fatih Terim gibi disiplinli, titiz, otoriter, imparator lakâbına lâyık görülen zat-ı şahanenin futbolcusu "hangi cesaretle!" nasıl olur da bu derece kabalaşır, görev başındaki meyda mensubuna sırf kız arkadaşıyla yakalanışının hesabını bu derece hunharca sorabilirdi... Ayıpladık, öfkelendik... Yazarlar yazdı, çizerler çizdi... Medya, Çankaya'daki ödül töreninde, sıra Davala'ya geldiğinde objektifleri, kameraları yere indirerek pretosto etti. Tüm bunlara rağmen enteresan bir hadise vardı kafaları kurcalayan... O otoriter, asla disiplinden taviz vermeyen Terim'den, Ümit Davala'ya ne gerçekçi bir uyarı, ne de bir ceza gelmişti. Sanki ellerine sağlık dercesine, tebrik edercesine, görmezlikten geliyordu imparator lâkaplı zat-ı şahane... Bu olay tam gündemden düşmüş, futbol tarihinin ayıp sayfalarına kaydedilmiş, Terim'in tepkisizliği anlaşılamamışken, birden Trabzonspor maçından sonra kamerelara yansıyan ve bizleri bir kez daha şaşkına çeviren şok görüntüler, sır perdesinin aralanmasına neden oldu... Gazeteci döven futbolcunun teknik patronu maçtan sonra el - kol ve dudak hareketleriyle hakeme tehdit ve küfürler savururken, görevi icabı kendisini görüntülemeye çalışan bir medya mensubunun üzerine yürüyerek adeta sahadan kovalıyordu... Hem de bu işe Ali Sami Yen'i dolduran binlerce insanın, medyanın, onca kelli-felli kişinin gözleri önünde cesaret ediyordu ... Ya Terim'in bu medya mensubuna öfkesi, gecenin bir saatinde, İzmir'in bir dar sokağında vuku bulsaydı?.. Acaba bu iş, Sami Yen'deki gibi tehdit, küfür ve kovalamayla mı kalırdı? Eeee, istediğinde protestosunu Çankaya gibi bir zirvede gösterecek kadar cesur olan (!) bizim medyamız, Davala'ya olduğu gibi Terim'e de gereken tavrını alacak ve protestosunu yapacaktır ! Bundan şüphemiz olabilir mi?.. İşte çırak, işte usta... Demek ki; Fatih'in kalbine giden yol gazeteci dövmekten, medyaya savaş açmaktan geçiyormuş!... Hiç yakışmadı imparatora!.. İşler kötüye gidebilir, gün gelir imparatorluk da elden gidebilir, ama hiç bir olumsuz gelişme ekranlardaki bu yakışıksız görüntülerin mazereti olamaz.