Bir derbi maçına gelmiştik... Ya G.Saray, ya da Trabzonspor öne çıkacaktı bu maçta... Ya da futbol... Ama 90 dakikalık maç sonunda İsmet Arzuman'ın sayesinde hakem konuşulur oldu bu karşılaşmada... Sanki tribünlerin yarısı Toroğlu, yarısı da Çakar'la doluydu. Maç içinde ve molada Arzuman'ın hataları sayesinde futbol konuşulur oldu. En önemli hatası, G.Saray'ın aleyhine verilen penaltının ardından Münir Takpak'tan başlayıp 4.hakem Erol Ersoy'dan çıkan Fatih Terim'in alışılagelmiş hakaret ve tehditlerinin doruğa çıkmasına sessiz kalmalarıydı. Arzuman'ı yorumlamak için ne Çakar, ne Toroğlu, ne de hakem olmaya gerek var... Tarafsız ol yeter!.. Faturasında ne yok ki?.. Hangi birini sayacaksınız... Mutlaka Bülent Yavuz, ona sayacaktır. Maçtan önce İsmet Arzuman, bitiş düdüğünden sonra oldu duman... Ya futbol? O da Arzuman'ın sayesinde yok oldu... Futbolcular taktiği, topu, bıraktılar; maç boyunca hakemle oynadılar. Olan seyirciye oldu. Futboldan çok itiş-kakış ve kavga-gürültü vardı Avni Aker'de... Trabzonspor gününde değildi. Nerede o kupa finalindeki Trabzonspor? Böyle bir G.Saray'ı bulmuş, ortada üç puanla onca "onur" varken, rahatlıkla geçebilecekleri maçı kaybettiler. Belli ki kupayı müzeye götürdükten sonra ligi bitirmişler. Taraftarın Trabzonspor'u yalnız bırakmasını da anlamak mümkün değil.