Zevkli olacağı belliydi, ama kimin kazanacağı ortada olan bir maçtı bir çoklarına göre... "İkisine de yakışır" diye bakılan kupa, son dakikada gerçek sahibini buldu... Hem dün, hem de öncesinde oynadığı futbolla "kupa elbisesi" beliyle, paçasıyla Trabzonspor'un üzerine "cuk" diye oturmuştu. G.Birliği ile bu sezon oynadığı her iki maçta da futbolun adaletsizliğine kurban giden bordo-mavililer, bu kez galibiyeti sağlam kazığa bağlamıştı. Onlar, hem o önceki maçların hesabını gördüler, hem kupayı götürdüler, hem de Türkiye'ye futbol dersi verdiler. Sorarım size; bu sezon böylesine rakibini ezen kim oldu sizce? O Gençler Trabzon'un, o Yanal, Aybaba'nın neresinde? Bordo-mavililer, iyi bir taktik anlayışı ve görevlerin harfiyen yerine getirilmesi ile Başkent ekibini adeta toz-duman etti. Gençler'in ortasını ve presini Aybaba'nın becerisi ile Yanal'ın sadece seirci kalmasıyla (!) iyi çözdüler. Bordo-mavililer, o şampiyonluğa namzet takıma eziyet ne kelime, adeta işkence çektirdi. O birilerinin yere göğe sığdıramadığı, ama bugüne kadar ne yaptığı ortaya konulamayan Yanal'ın havasını söndürdüler, üzerindeki o güzelim takım elbisesini de eskittiler. Beş dakikada bir Gençler'in kalesine indiler. 10 dakikada bir Gökhan'la burun buruna geldiler. 3 attılar, 13 gol kaçırdılar. Onlar hem kupayı, hem de ayakta alkışı hakettiler.