Yunanistan'a suni teneffüs yaptırılıyor ama hasta resmen ölüm döşeğinde. Kısa vadeli borçlanma tahvillerini uzun vadeli olanlarla değiştireceksiniz. Sonra bu ülkenin para birimini Euro'dan çıkarıp, Drahmi'ye döndüreceksiniz. Böylece devalüasyon yaparak ödemelerini gerçekleştirecek. Enflasyon kuduracak, ama ne olursa olsun, ekonominin çarkları dönmeye devam edecek. Almanya bu işte hep ayak sürüyen ülke oldu. Fransa'da izin vermiyor. IMF de onlara destek veriyor. İşte bakın son yayınladığı son raporda, Yunanistan kurtarılsa bile krizin yayılma ihtimali var, diyor. Yunanistan'ın iflasına niye izin vermiyorlar. Zira bu durumda, Fransız ve Alman bankaları ile sigorta şirketleri başta olmak üzere Avrupa'nın tüm finans sistemi çökecek. Milyarlarca euro'luk zarar yazılacak. Bazı şirketler sıfırı tüketecek. İşte bu zararı kimse göze almak istemiyor. Madalyonun arka yüzünde çok farklı bir tablo var. Avrupa Birliğinin derdi Yunanistan'ı değil, kendini kurtarmak. Yunan ekonomisinin büyüyerek borçlarını ödeyeceğine kimse inanmıyor. AB artık finans sistemini Yunanistan, Portekiz ve İrlanda iflaslarına hazırlamış durumda. 2013 sonuna kadar bu 3 ülkenin borçları yeniden yapılandırılacak. Hatta AB tarafından garantili yeni tahvillerle uzatacaklar. Bunu gören Fransız ve Alman bankaları Portekiz ve İrlanda risklerini azaltmaya başladı. Bugün Avrupa'nın asıl sorunu krizin İspanya ve İtalya'ya bulaşacak olması... Bu ülkelerdeki riskler hem çok daha büyük hem de karmaşık. Aşırı borçlu ülkelerin ödeme kabiliyeti neredeyse bütünüyle yok olmuş durumda. Neredeyse iflas noktasındalar. Bunlara önerilen çözümler ise ateşten gömlek gibi. Borçlu ülkeler daha da büyük yüklerin altına girip, bütünüyle çökme noktasına sürüklenmekten kaçmaya çalışıyorlar. Açık olarak AB'nin olabildiğince bonkör bir mali destek sağlamasını istiyorlar. Kafalarında borçların yeniden yapılandırılması ve yükün bir kısmının borç verenlere yüklenmesi var. İsmi böyle konmayabilir ama, borçların bir kısmının silinmesini talep ediyorlar yani. Ne AB'nin kendi zenginleri ne de gelişmiş ülkelerin piyasa aktörleri henüz bu tür çözümlere razı olmuş değiller. Çözümsüzlük Euro bölgesinin, sonuçta Avrupa Birliği'nin dağılma ihtimalini gündeme getiriyor. Böyle bir sonuç sadece Avrupa'yı değil, tüm dünyanın altını üstüne getirebilir. Bakan Babacan'ın kriz geliyor, hazırlıklı olun, diye haykırmasının arkasında bu gelişme var. Gelecekten emin olun, ama gereksiz harcamadan kaçının. Kumbarada birkaç kuruş kalsın (www.necmettinbatirel.com)