"Güven" revizyondan geçiyor

6 aydan beri yanlış yönetim uygulamaları nedeniyle hemen her gün yeni bir krizle oturup-kalkan Türkiye nihayet rahat bir hafta geçirdi. Hükümet ya pes edip seçime gidecekti, ya da IMF'nin kendisine dikte ettirdiği konuları tek tek yapacaktı. Sonunda ikinci şıkkı tercih ettiler. Zira bu ekonomik programı hayata geçirmeye mecburlar. Aksi halde halkın karşısına geçip oy istemek için gerekçeleri kalmayacak. Dövizin ateşi düştü Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün istifasının ardından yapılan liderler zirvesi piyasanın ateşini biraz olsun düşürdü. Ancak en önemli karar, bankacılık kesimi ile yapılan üstüste görüşmelerden sonra çıktı. Yerli ve yabancı banka yöneticileriyle Bakan Derviş'in gerçekleştirdiği yoğun toplantılar sonunda döviz çekişi hız kesti. Bankaların "Dövizde Vadeli İşlemler Piyasası"nı yeniden çalıştırması, dolara yönelişi büyük ölçüde durdurdu. Merkez Bankası 7 ihale yaparak 835 milyon dolar sattı. Bu hafta Çarşamba ve Cuma günleri toplam 200 milyon dolar satacağını açıkladı. Yani Temmuz ayında planlanan 700 milyon dolarlık döviz satış ihaleleri, 1 milyar 35 milyon dolara çıkacak. Rezervlerden 335 milyon dolar fazladan gidecek.. Hedefler değiştiriliyor Dolar fiyatı 1 milyon 300 bin lira seviyesine inerken, bonolarda faiz oranları yüzde 92'lere düştü. Borsa ise 10 bin sınırına dayandı. Dolardaki düşüş tepeden tırnağa herkesi sevindirdi. Çölde devesini kaybeden adamın yeniden ona kavuşması gibi birşey.. Biz bu doları zaten devalüasyondan sonra 1 milyon 200 bin lira olarak karşımızda bulmamış mıydık. Sonra ne olduysa oldu, 1 milyon 600 bin liraya fırladı. Şimdi ise 1 milyon 300 bin lira oldu diye seviniyoruz. Nasıl sevinmekse, işte öyle bir şey.. Hükümet ekonomik hedeflerini revize edip yeni bir Niyet Mektubu hazırlıyor. Yılsonunda dolar kuru 1 milyon 210 bin lira olacak deniliyor. Gündem: IMF Bu hafta oluşan iyimser havanın devam etmesini bekliyoruz. Özellikle üzerinde büyük oyunlar oynanan ve inanılmaz kârlar elde edilen dolar fiyatının 1 milyon 300 bin liranın altına geleceğini tahmin ediyoruz. Ancak gündemde yine piyasaları yakından ilgilendiren önemli konular var. Bunlardan birincisi Ankara'da temaslarını sürdüren IMF heyetinin 9. gözden geçirme incelemeleri.. IMF Türkiye Masası Şefi Kahkonen çalışmalar tamamlandıktan sonra bunu bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklayacağını bildirdi. Türkiye'ye verilecek olan üçüncü dilim kredilerin geleceği açısından bu sözler çok ciddi anlam taşıyor. İkinci önemli konu ise yarın yapılacak olan 3 aylık bono ihalesi. Hazine 800 trilyon lira borçlanmayı hedefliyor. Zira Çarşamba günü 775 trilyon liralık geri ödemesi var. Bankacılarla yapılan görüşmelerin gerçek sonucu ihalede ortaya çıkacak. Yani katılım yüksek olur ve verilen faiz teklifleri makul seviyede bulunursa aşı tutacak. Borsanın gözü 11 bin puanda Bize göre bu kısa vadeli ihaleye yoğun katılım gerçekleşecek ve faiz oranları da %100 seviyelerinin altına inecek. Yüzde 90-92 olabilir. Hazine bu ihaleden alnının akıyla çıkarsa borsa çıkışını sürdürerek yeniden 10 bin puanın üzerinde kendine yer bulacak. Hatta 11 bin puan bile test edilebilir. Piyasadaki olumlu havanın devam etmesi için Türk Lirasına dönüşü teşvik etmek amacıyla şu üç önlem şart: Bonolar vergi dışı bırakılsın, mevduatta stopajın düşürülsün, döviz hesabında alınan stopaj arttırılsın. Acele bakan aranıyor Dalgalı kur rejimi her türlü olumsuz gelişmeye çok çabuk tepki veriyor. Piyasalardaki dengeler bir anda değişiyor. Öksüz'ün istifası 4-5 ay önce olması gerekiyordu. Yaşanan bu siyasi krizler bize uzun zaman kaybettirdi, ekonomi büyük hasar gördü. Hükümetin revizyon yapacağı konusundaki büyük bir beklenti var. Fiyatların dengeye oturması için yeni bakanların göreve gelmesi lazım. TÜSİAD bu değişiklik için 100 tane uyarı yaptı. "Bakanlık sayısını düşürün, yeni bakanları iş başına getirin" dedi. Uluslararası finans çevreleri "Mevcut hükümete güvenmiyoruz, bu yüzden kredi vermiyoruz" dedi. Ankara'da ses yok. Standard and Poor's, kredi nomutumuzu düşürdü. "Tık yok!" Hükümet gerçek güveni sağlamak için bu değişiklikleri yaparsa belki dolar fiyatı 1 milyon liraya düşmez ama bugünkünden çok daha düşük faizle borçlanma yapılır ve dış piyasalardan daha uygun şartlarla borç kredisi bulunur. Dolarize olduk IMF, faizler 2 ay içinde dengeye oturmazsa programda revize istiyor. Biz dolara boğulmuş bir toplumuz. Zira çok kısa sürede o kadar çok kriz geçirdik ki, 7'den 70'e herkes kendini dolara bağlamak zorunda kaldı. Döviz konusundaki hassasiyetimiz, içimiz dışımızın dolar olmasından kaynaklanıyor. IMF sadece akıl vermiyor 19 milyar dolar krediyi taksit taksit kullandırıyor. Bu yüzden verdiği reçeteyi uygulamaktan başka çaremiz yok. Sonbahara kadar eğer toplum sakinleşirse yeni bir kriz çıkmaz. Sıkıntılı sürecin büyük kısmını atlattık. Bundan sonra sadece hükümetin uygulamaları, gündemi tayin edecek.