Amerika'da yaşandığı iddia edilen kriz, ekonomik değil tamamen siyasi. Tüm yapılanların tek bir maksadı var: Obama ve partisine 2012 seçimlerini kazandırmamak. Kredi notunu düşürerek bunu da elde etmiş görünüyorlar. Bugün dünya ekonomisi kesinlikle 2008'den çok daha iyi durumda. Resesyon yani aşırı durgunluk riski asla gündemde değil. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerden daha şanslı. Ortada estirilmeye çalışılan panik havası tamamen düzmece. Klasik oyun oynandı, yatırımcılara ellerindeki hisse senetleri zararına sattırıldı, şimdi dipten topluyorlar. Kara propaganda bütün silahlarını kullanıyor. İnsanların morali bozuldu. Devletlerin içinde bulundukları borçları döndüremeyecekleri korkusuna kapıldı. Hızlı bir güven erozyonu başladı. Amerika'nın kredi notunun düşürülmesinin ardından risk iştahı iyice azaldı, güvenli liman olarak görünen ABD tahvilleriyle, altına koştular. Tahvillerin faizleri yoğun alımlarla 2.18'e düştü. Altın 1780 dolarla tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Kısa süre içinde İngiltere, İtalya ve İspanya'nın da notu düşürülebilir. İngiltere büyüyen isyan dalgasını kontrol etmekte zorlanıyor. İtalya Avrupa'nın en büyük borcuna sahip olan ülkesi. İspanya her açtığı tahvil ihalesinde yüksek faizle borçlanıyor. 3 yıl önce yaşanan krizin yaralarını sarmak için ülkeler her yolu denedi. Faizler düşürüldü, piyasalar paraya boğuldu, ama ekonomik büyüme artmadı, aksine yavaşladı. Amerika ve diğer merkez bankalarının tek çaresi aynı zaman dilimi içinde, yüksek miktarda parasal genişlemeye gitmeleri. Bu paranın da hisse senetleri, tahvil gibi menkul varlıklara park etmesini sağlamaları lazım. Yani parayla para kazandırma yöntemlerini uygulamaları lazım. İnsanlar para kazanamazlarsa harcayamazlar. Para harcanmayınca ekonominin çarkları dönmez. Çarklar dönmeyince ülkeler küçülür, fakirleşir, sonunda borçlarını ödeyemez duruma düşer.. Türkiye ekonomisi son derece iyi bir durumda. Merkez Bankasının aldığı tedbirler fayda vermeye başladı. Bakın sanayi üretimi yavaşladı, kapasite kullanım oranı düştü. Kredi hacminde de belli oranda daralma var. İstenen de buydu. Türkiye'de makro ekonomik rakamların iyileşmesi, ekonomik programın taviz verilmeden uygulanmasından geçiyor. Bu yüzden ABD ve AB'den çok farklı ve başarılı olan bir ekonomi yönetimi var. Zaman zaman Türkiye'de riskten kaçış havası etkili oluyor. İMKB'deki yabancı % 62.50 düzeyinde.. Dışardaki borsalar satışa dönünce, içerdeki yabancılar da düğmeye basıyor. Bunlar önemli değil, bizim hedefimiz doğru. (www.necmettinbatirel.com)