Parmak ısırttık!

Avrupa ve Amerika yıllık %2'lik büyümeyi başarı sayarken, Türkiye'de gayrisafi yurtiçi hasıla yılın ilk çeyreğinde %11'e ulaşarak, tüm dünyaya parmak ısırttı. Çin'i ve Arjantin'i solladık. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYİH değeri bir önceki döneme göre %1.4 arttı. Yılın ilk çeyreğine ait üretim verilerine bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektörünün büyümesinde artış olduğu, sanayi kesiminde geçen yılın aynı dönemine göre ivme kaybı görülse de oldukça güçlü bir büyümenin sürdüğü, hizmetler kesiminde de hızlı üretim büyümesinin devam etmekte olduğu dikkat çekiyor. Özellikle Türkiye'nin lokomotifi inşaat sektörü %14.8'lik büyüme hızına kavuşarak, göz kamaştırdı. Sanayi sektöründeki artış %12.2, hizmetler sektöründe ise %10.9'u buldu. Özel sektör tüketim harcamalarında %12.1 artış olurken, kamunun tüketim harcamaları %6.7 olarak gerçekleşti. Özel sektörün yatırımları yılın ilk çeyreğinde %38'in üzerinde artarken, kamu yatırımlarındaki büyüme %4.9'da kaldı. Bu son derece ümit veren bir tablo. Ancak, madalyonun arka yüzüne baktığımızda, Türk ekonomisindeki bu hızlı büyüme rekor düzeyde artan dış ticaret açığı ve cari açığa yol açıyor. Mayıs'ta dış ticaret dengesi 10.05 milyar dolar açık verdi. İhracat %11,7 artarak 10 milyar 948 milyon dolar, ithalat %42,6 artarak 21 milyar 5 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2010 Mayıs ayında %66,5 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2011 Mayıs ayında %52,1'e geriledi. Ama bakın düğüm nerede? Mayıstaki açığın %64'ü ara malı, %24'ü yatırım malı, %11'i ise tüketim malı ithalatındaki artışlardan geldi. Yatırım malı ithalatı mayısta %73.1 artış kaydetti. Ocak-Mayıs 2011'taki ara malı ithalat artışı %68.5 olarak gerçekleşti. Bakın ortada çarpık bir yapılaşma var. Biz ara malı ithal ederek, ihracat yapan bir ülke durumunda tutuluyoruz. Bu tablo ithalatın ihracattan fazla artmasına yol açıyor. Bu ara mallarının önemli bir kısmını (özellikle otomotivde) kendimiz ürettiğimiz zaman cari açık daralacak (www.necmettinbatirel.com)