Şükran borcu!

A -
A +

Ekonomi politikalarının başarısı büyüme rakamlarıyla kendini gösterir. Türkiye’nin ekonomik ilerleyişinde iç tüketimin rolü çok büyük. Tüketici güven endeksi, halkın alım gücündeki artışı ve piyasaya olan inancını yansıtarak 80,51 düzeyi ile çok olumlu bir tablo çiziyor. Hane halkı harcamalarında görülen artış, genel büyümeye önemli katkıda bulunuyor. İş dünyasının da güveni 105,4 seviyesi ile tam. İhracat rakamlarındaki istikrarlı artış Türkiye’nin dış pazarlardaki rekabet gücünün arttığının açık göstergesi. Bu durum, dış ticaret açığının kapanmasına ve ülkenin döviz rezervlerinin artmasına imkân tanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu 2024 yılının ilk çeyreğini kapsayan Ocak-Mart dönemine büyüme rakamlarını 31 Mayıs Cuma günü açıklayacak Tahminler Türkiye ekonomisinin ilk üç ayda yüzde 5’in üzerinde büyüdüğü yönünde. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla 1 trilyon doları aşıp, kişi başı millî gelir 13 bin 100 dolara ulaşacak... 

 

Euro bölgesinin 0,4, Almanya’nın 0,2, ABD’nin %1,6 büyüdüğü bir dönemde Türk ekonomisinin %5 büyümesi çok büyük bir başarıdır. Bu ülkeler zaten yeteri kadar büyüdü daha fazlasına ihtiyaçları yok denilirse, unutmayın her ülke vatandaşının bir hayat standardı var, ülke büyümezse bunu kaybeder. Büyüyen ülkeye yatırım gelir, küçülen ülkeden yatırım kaçar. Ekonomi yönetimi tarafından atılan adımlar ile Orta Vadeli Program hedeflerine olan bağlılığın devam etmesi belirsizlikleri azalttı. Türk lirası varlıklara olan ilgi zirveye çıktı. Ekonomide alınan doğru kararların etkisiyle uluslararası reyting kuruluşları Türkiye’nin kredi notunda ve not görünümünde revizyon yapmaya mecbur kaldı... Fitch, 12 yıl sonra Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltirken onu Standard and Poor’s izledi. Aynı şekilde notumuzu B artıya çıkardı, görünümü pozitif olarak korudu. Moody’s 19 Temmuz’da büyük ihtimalle kredi notumuzu yükseltecek. OECD’nin Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisini %2,8’den %3,6’ya çıkarmasının ardından Dünya Bankası da Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminini %2,7’den %3,2’ye yükseltti. Bu yükseltmede ekonominin ilk çeyrekte dirençli kalması etkili oldu...

 

Büyüme ülkede meydana getirilen katma değerin belli bir dönemde ne kadar arttığını gösteren parasal bir ölçüdür. Kalkınma (basit anlatımı ile) ülkede üretim gücünün ve insanların hayat kalitesinin yükseltilmesine yönelik olarak değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkan alt ve üstyapıdaki iyileşmenin ölçüsüdür. Gelişme ise, büyümeye (millî gelir artışına) ve kalkınmaya (alt ve üstyapıdaki iyileşmeye) dayalı olarak ülkede hayat kalitesinin değişimini ortaya koyar. Büyüme olmadan, kalkınma ve gelişme olamaz. Vatandaş, ülke büyüdü bana faydası olmadı diyor, ama rakamlar öyle demiyor... Türkiye’de bugün 70 milyon kişi en ucuzu 10 bin lira olan cep telefonu sahibi. (700 milyar TL)

 

Bugün 30 milyon vatandaş en ucuzu 800 bin lira olan otomobil sahibi (24 trilyon). Bugün nüfusun %61,2’si yani 52 milyon vatandaş en ucuzu 4 milyon TL olan ev sahibi (208 trilyon). Halk, 233 trilyon liralık bu servete piyangodan kavuşmadı, çalıştı, üretti, alın teriyle elde etti. Helal olsun. Ama gerçeği kabul edin, ülkemiz büyümeseydi; küçülecek, halk yoksullaşacak, bu kazanımlardan mahrum kalacaktı. Bu imkânı Türk halkına kazandıran hükûmete şükran borçluyuz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Bahri ARSLAN 28 Mayıs 2024 16:05

Allahüteala razı olsun