Dünya enerji savaşları artık sadece petrol ya da doğalgazla sınırlı değil. Yeni cephe, teknolojinin kalbinde atıyor: Nadir toprak elementleri... Bu konuda ABD Çin ticaret savaşı yeniden alevlendi. Pekin hükûmetinin nadir elementler ve kritik mineraller ihracatını sınırlama kararı Trump’ı çıldırttı. Çin, ithal edilen ürünlere yüzde 100 ek vergi getireceğini, Boeing uçak parçaları ihracatına kısıtlama getireceğini açıkladı... Çin’den, "tarife savaşı başlatmak istemiyoruz ama korkmuyoruz" cevabı gelince ABD Başkanı geri adım attı, ay sonunda Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinde Çin Başkanı Xi ile görüşeceğini Çin ile ticari ilişkilerin "her şeyin yolunda gideceğini" söyledi. İki tarafın birbirlerine diş göstermesi APEC öncesinde müzakere gücü kazanma amacı taşıyor. ABD’nin Çin’in arka kapıdan girmesini engelleyen bağlı kuruluşlar ile ilgili yaptığı düzenlemeye Pekin nadir element ihracatına kısıtlama getirerek cevap verdi Yeni düzenlemelere göre, Çin kaynaklı nadir elementlerin yüzde 0,1’inden fazlasını içeren ürünlerin ihracatı için yabancı şirketlerin Pekin’den lisans alması gerekiyor. Çin, dünyadaki nadir element üretiminin yüzde 90’ını sağlıyor. Otomotivden savunmaya, güneş panellerinden 'çip'lere kadar pek çok sektörde hayati öneme sahip bu metallere getirilen kısıtlama küresel tedarik zincirini zorlayacak...
Ancak bu gelişme bizim için büyük önem arz ediyor. ABD’nin özellikle savunma sanayi Çin’in neredeyse tekel olduğu bu nadir elementlere son derece muhtaç. Nadir elementlerde dünyadaki ikinci büyük rezerve sahibiz. Çin’de 800 milyon ton Türkiye’de 694 milyon ton var. Beyaz Saray’da yapılan Erdoğan-Trump görüşmesinde bu konuda da bir uzlaşmaya varıldığı açıklanmıştı. Eskişehir Beylikova’da keşfedilen büyük bir nadir toprak yatağını geliştirmek için potansiyel ortaklık için görüşüldü söz konusu edilen nadir elementler özellikle seryum, praseodim ve neodimyumu içeriyor. ABD nadir toprak elementi ihtiyacının %70’ini Çin’den sağlıyor. Önümüzde tarihî bir fırsat var. Beylikova sahasında yapılan ön analizlere göre, cevherin %1’in üzerinde nadir toprak oksidi içerdiği tespit edildi. Bu, ekonomik anlamda üretim yapılabilir seviye olarak kabul ediliyor. Türkiye burada sadece ham madde ihracatçısı değil, rafinasyon ve teknoloji üssü olmayı hedefliyor. Eti Maden’in 2023’te faaliyete aldığı pilot tesis, yılda 1200 ton nadir toprak oksidi işleyebilecek kapasitede. Bu tesis, ilerleyen dönemde endüstriyel ölçekte ikinci bir faza genişletilerek on binlerce tonluk üretim hedefliyor.
Bunlar arasında özellikle itriyum, seryum, neodimyum ve praseodimyum öne çıkıyor ki bu elementler, rüzgâr türbinlerinden elektrikli araç motorlarına, askerî radar sistemlerinden lazer teknolojilerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Bu açıdan bakıldığında Beylikova sahası, Türkiye’nin enerji ve savunma teknolojilerinde dışa bağımlılığını azaltabilecek nadir fırsatlardan biri. Beylikova’da keşfedilen dev rezerv, yıllardır teknoloji transferi anlaşmaları konusunda Çin ve Rusya ile yürütülen ancak sonuçsuz kalan görüşmelerin ardından, şimdi ABD ittifakıyla stratejik bir iş birliğine dönüşüyor. Trump’ın Erdoğan’ı öve öve bitirememesinin ardında bu gerçek var. Ama biz de bu kozu F-35’ler için kullanacağız. Al gülüm ver gülüm...
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...