Merkez Bankası piyasa beklentisinin altında karar açıkladı, ama Reuters’in pas geçerek yönlendirme yapmasına da prim vermedi. Politika faizini yüzde 40,50’den 39,50 düzeyine indirdi. Yatırımcılar yüzde 39 olacağını tahmin ediyordu. Yalnız yabancı yatırımcılar resmen tufaya geldi. Faiz indirimi olmayacağı ümidiyle geçen hafta 178 milyon dolarlık hisse satıp yerine 150 milyon dolarlık tahvil aldılar. Golü yediler afiyet olsun!
Bankalar uçuyor. Para Politikası Kurulu'nun karar metninde; son döneme ait talep şartlarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ama sürecin yavaşladığına vurgu yapıldı. Faiz indirimi kredi hacminin artmasını sağlayacak, ucuz kaynakla maliyeti azalacak şirketler daha çok üretim yapacak, istihdam artacak, fiyat artışları duracak, Türk ekonomisi büyümesini sürdürecektir. Peki Reuters neden merkez bankasının faiz indirimine karşı çıkıyordu?
Çünkü onun hedefi Türk ekonomisinin büyümesini engelleyerek yüksek faiz ortamına sürüklenmesini sağlamak. Böylece yabancı yatırımcılara yağlı gelir kapısı açılacak. Bunların en önemli iş alanı devletin bonoları ve tahvilleri. Getirdikleri dövizleri, bozdurarak tahvile, bonoya yatırıyorlar. Faiz yüksek ise tahvil ve bono faizi de yüksek oluyor. Gelirleri artıyor. İşte onun içindir ki; bunlar bugüne kadar, hep faizin artmasını istiyor... Piyasada bunlara faiz lobisi ya da sıcak paracılar denir. Bugüne kadar faiz düşünce gelirleri azaldığı için getirdikleri dövizi alıp gidiyorlar, piyasa karışıyor, kur artışları bütün dengeleri bozuyordu. Ama bugün aynı tablo yok. Merkez Bankasının brüt rezervleri 17 Ekim haftasında 198,4 milyar dolarla yeni tarihi zirvesine ulaştı. 7 günde 8,7 milyar dolarlık rekor artış yaşandı. Swap hariç net rezervler 61,8 milyar dolardan 63,3 milyar dolara çıktı. Net rezervler 79,3 milyar dolardan 79,6 milyar dolara yükseldi.
Yerli yatırımcılar 24 Ekim’de (dün) CHP kurultayının yok sayılacağı beklentisiyle dövize hücum ederek büyük kumar oynadı. Bireysel hesaplar 1 haftada 7,6 milyar dolar arttı. Şirketler de yağmura yakalanmayalım diyerek 2 milyar dolar aldılar, ama ortada ne kara bulutlar var ne de sel!.. Kur Korumalı Mevduattan yangından kaçış devam ediyor. 1 haftada 34,2 milyar lira daha çözüldü, toplam hesap 205,3 milyar liraya geriledi...
Döviz asla bir yatırım aracı değildir. Merkez Bankası rezervlerinin 200 milyar dolara dayandığı bir ülkede tasarrufunu dövizde tutanlar büyük zarara uğruyor. Yılbaşında dolar 35,85 TL değere sahipti. Bugün 41,98 TL. 9,5 ayda %6 prim yapabilmiş, yüzde 17 değer kazanmış. Oysa bu dönemde TÜFE yüzde 25 arttı. Yani kur artışı enflasyonun 8 puan gerisinde. Bir başka deyişle, parasını yılbaşında dolara yatıranların 2,83 TL zararları var. Hâlâ da alıyorlar, bile bile lades!.. Antrparantez bu döviz alımının ekonomiye dolaylı yararı var, piyasadaki fazla para ortadan kayboluyor...
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...