Çözemediğim duygular...

A -
A +

Başlarken Merhaba... Bu yeni köşemizde her başarının olmazsa olmaz şartlarından motivasyon kavramını işleyeceğiz. Tarihte değişik branşlarda, sıra dışı başarılar elde etmiş kişilerin, yine sıra dışı özellikleri olmalı... Bu özellikleri ön plana çıkarmaya çalışacağız. Öyle ya, rakipleriyle yarışan kişi veya takımların sistemleri, idman programları, taktik anlayışları arasında fark olur da, motivasyon=inanmak gerçeğinde de fark olması gerekmez mi? Bu motivasyon için, sporcuları ve bu sporculardan kurulu takımları için özel psikologları görevlendirmiyorlar mı? Bu kadar önemli bir konuda medya dünyasının vermesi gereken hizmette bir boşluk olduğunu gördük. 'Akıl verme' mahiyetinde söylenen şeyler, daha çok eleştirel boyutta olunca, oluşan karşı tepkiyle, gerçeklerin yeteri kadar akl-ı selimle kabullenilmekte zorluk oluştuğunu düşünüyoruz. Onun için bu tartışmalardan uzak, maksimum faydayı, bilgiyle ve kalbimizden yazılarımıza dökmeye çalışacağımız enerjiyle, değerli okuyucularımıza aktarmak istiyoruz. Bu köşemizde korku-cesaret uçlarında fikri tespitler yapacağız. Bunlar bilimsel tespitler değil şüphesiz ancak bilimden de faydalanmayacak değiliz. Günlük hayatınızda etki altında kaldığınız, başarınızı engelleyen, paslanmış gibi görünen kilitleri, fikir maymuncuğuyla açmaya çalışıp, başarıya ulaşmanızda yardımcı olmaktır gayemiz. Burada yazılacak olanlar, sosyal ve özel hayatınızdaki, sizi kasıp kavuran şartlar çölünün ortasından çıkan, tertemiz, buz gibi suya benzer. Dileyen dilediği kadar içsin, ciğerlerine kadar serinlesin. Okuyacaklarınız sadece sporda değil, sosyal ve özel hayatınızda da işinize çok yarayacaktır. Duygularınızı ifade edecek mesajlarınız bizim için memnuniyet kaynağı olacaktır. Amatör takımda oynarken idmanlarda en çok çalışan, ciğer kapasitesi en yüksek, güçlü bir futbolcuydum. Rahatlıkla iki doksan dakika çıkaracak enerjiye sahiptim. Ancak G.Saray amatör takımıyla maça çıktığımızda çok tuhaf bir şey oldu... 180 dakikalık enerjiye sahip olan bir genç olarak, daha ilk dakikalarda ayaklarımın içini boş hissettim. Sanki ayaklarım değil, içi boşalmış kemiklerim basıyordu sahaya. Maç içerisinde bu duruma bir türlü anlam veremiyordum. Bana ne oluyordu. Karşımızdaki takım G.Saray da olsa bizim yaptığımız idmanın on katı idman yapıyor değillerdi. Bu zaten olamazdı. Biz de hafta arası her gün idman yapıyorduk. İyi de onlar niye bu kadar güçlü, biz takım olarak niye bu kadar tutuktuk. O yorgunluk hissetmeyen adalelerimin yerinde yeller esiyordu. Kendimi çocuk kadar aciz buluyordum. Sadece hocam koşmadı demesin diye, şuursuzca sağa sola savruluyordum. Bir şeyin daha farkına vardım. Hocanın verdiği taktikler de aklımdan silinip gitmişti. > KORKU... Lunaparklarda yumruk atılan toplar olur ya. Vuruş şiddetini ölçen ibresi vardır. Ona vurun ve gücünüzü ölçün. Hiç sevmem ama, kavgada salladığınız yumruk gücünüzün, en az iki katı değerdedir. Kavgadaki yumruk gücünüz bunun olsa olsa yarısı olur. Çünkü insan kavgada korkarak vurur. Bu korku onun yumruk gücünü düşürür. Bendeki ve takım arkadaşlarımdaki G.Saray maçındaki felaket de bundan başka bir şey değildi. Rakibin isminden, forma renginden korkmuştuk. Tabii sonucu burada yazmama gerek yok sanırım. > ŞİMDİ SONUÇ ÇIKARALIM... Gelin bu anektoddan bir sonuç çıkaralım. Benim ve takım arkadaşlarımın rakip takımdan korkmamız neye yaradı? O korkuyla Cimbom'u yendik mi? Aksine uzun süren bir kişilik erozyonuna uğradık. Bu yenilgi bizim daha sonraki maçlarımızı da etkiledi. Güvenimiz zedelendi. Şampiyonluğu düşleyen bir takım iken ligi orta sıralarda bitiriverdik. İyi de o zaman niye korktuk ki!.. Eğer korkmadan oynasak ve yenilseydik daha mı kötü olacaktı. Hiç olmazsa kişiliğimiz, cesaretimiz, onurumuz zedelenmezdi. Ülke futbolu olarak Fatih Terim ekolüne kadar yaşadığımız dönem bundan farklımıydı ki? Niye Terim'le beraber G.Saray ve Milli Takım'da ani bir değişim oldu. Bunu gelecek yazımızda işlemek istiyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.