TÜRKİYE’NİN AKADEMİ ÖDÜLLERİ

Sesli Dinle
A -
A +
Ülkemizin varoluş değerlerinden beslenen aynı çınarın iki ana kolu mahiyetindeki iki çok kıymetli STK’mızdan İlim Yayma Cemiyeti, 72 yaşında.
 
İlim Yayma Vakfı ise 50’sinde…
 
İlim Yayma Cemiyeti, 1951’de İslâm, ecdad, millet, tarih, ilim ve Türkiye sevdalısı, 68 fedakâr insan tarafından kuruldu. Kuruluşundan itibaren memleketimizin hizmetinde şeref payı olan çok gence nakdî ve barınma yardımıyla hâmilik yaptı. Bu yüz akı cemiyet, yoluna devam ederken vakıf kurulmasını engelleyen mevzuatın ortadan kalkması üzerine bizim medeniyetimizin bir vakıf medeniyeti olduğu gerçeğinden hareketle İlim Yayma Vakfı kuruldu.
 
İlim Yayma Vakfı’nın gâyesi, donanımlı, ilmî seviye ve vakar sahibi, Türkiye ve dünyada tanınan, bilinen ve hürmete lâyık gözde ilim insanları yetiştirmektir. Gördüğümüz o ki bu vakıf, maddî kalkınmanın yanı sıra ilmî kalkınmada da dünya ile aramızın açıldığı son dört asırdaki mesafeyi kapatmak; bir başka ifadeyle ve bizim sıkça dile getirdiğimiz cümle ile fikir ihracını hedef almıştır. Geçen 50 yıl içinde de bu yolda öncü sayılacak "Güzel İnsan"lar yetiştirmiş bulunuyor.
 
İYV, 2019 yılında "İlim Yayma Ödülleri" ismiyle bir mükâfatlandırma faaliyetini müesseseleştirmeye koyulmuştur. Maksat, ilim ve araştırma yapan insanlara yalnız olmadıklarını hissettirmek, onlara rehber insan pâyesi kazandırabilmek ve arkadan gelen gençlerde kendilerine benzeme duygularını geliştirmektir.
 
Merhum Hattatımız Necmeddin Okyay’ın "mârifet iltifata tabidir, müşterisiz metâ zayidir" sözü artık darb-ı meseldir ve tam doğrudur. İnsanlara yapılacak en büyük fayda ilimlerini geliştirmektir. Sevgili Peygamberimizin -aleyhisselam- "İlim rütbesi, her rütbeden üstündür" buyurmaktalar. Bu itibarla ilimle tam donanmış, ilme âşık, medeniyetine bağlı, yerli, millî ve haysiyetli ilim insanları yetiştirmek öncelikli vazifemizdir.
 
Bütün bunlardan dolayıdır ki İlim Yayma Vakfı, iki yılda bir ve 3 dalda ödüller verme fikrini hayata geçirmiş ve fikir, bir teâmül hâlini almıştır.
 
Bunlar şöylece sıralanmaktadır:
 
-Büyük Ödül.
-Sosyal Bilimler ve Mühendislik.
-Doğa ve Sağlık Bilimleri.
 
Büyük Ödül verilecek adayın tahsil ve akademik unvan sahibi olması şartı yoktur. Aranan tek şart, ilme katkı sağlamış olmak ve bu yoldaki üstün gayretidir. Bu anlayışı çok önemsedik. Zira böylece emaneti ehline verme emri hayat bulacaktır.
 
Diğer iki dalda eser vermiş, çalışmalar yapmış adayların en az doktora sahibi unvanını kazanmış olması gerekmektedir.
Kimin nasıl aday olacağı veya teklif edileceği belli ölçülere bağlanmıştır.
 
Bu sene ayrıca "50. Yıl Özel Ödülü" de düzenlenmiş bulunuyor.
Özel Ödül, teklifle değil idarenin istişârî takdiri ile tensip olunmaktadır.
 
Bu yıl için 16 Mayıs 2023’te başlayan müracaat süresi, 14 Temmuz’da bitecektir. Ardından 4 aylık bir çalışmayla 6 farklı kurul 8 farklı safhada çalışma yaparak her dalın ödül alacak isimlerini tespit edecektir.
 
2023 yılı ödül meblağları şöyledir:
 
> Büyük Ödül sahibine 150 tam altın.
 
> Diğer iki dalda kazananlara ise 50’şer altın.
 
Ödüllerin bir de alt başlığı vardır ki ana başlık kadar ve belki ondan da üstündür:
 
> Türkiye’nin Akademi Ödülleri.
 
Zikrettiğimiz sahalarda başlayan faaliyetlerin giderek genişleyeceği ve ayrıca milletlerarası çapa da kavuşacağına eminiz. Aldığımız intiba budur.
 
"İlim Yayma Vakfı Ödülleri Tanıtım Toplantısı"nda faaliyet, niyet ve hâsıl olan malûmatı, bizlerle paylaşan Sn. Necmeddin Bilal Erdoğan, İlim Yayma Vakfı Başkanı Sn. Yusuf Tülün ve İlim Yayma Vakfı Akademik Kurul Başkanı Sn. Prof. Dr. Fatih Savaşan’la diğer mütevelli hey’et üye. Ve görevlilerini, bu büyük kalkınma gayretinde çok arzulu ve mevzua tam hâkim gördük.
 
Divan Şâiri Taşlıcalı Yahya Bey ahfadından Merhum Yusuf Türel, "Güzel İnsan” söz ve hedefinin sahibi merhum Sabahaddin Zaim gibi Türkiye’nin şu günleri üzerinde hakkı ve emeği olan nice nice fedakâr, cefakâr, zaman zaman horlanmış, itilip kakılmış, ötekileştirilmiş geçmiş büyüklerimizin başlattığı hizmet, şimdilerde artan bir aşkla çağlamaktadır. Önümüzdeki çeyrek asırda; 2053, en geç 2071’de dünya, Türkiye’nin verdiği akademi ödüllerini konuşacaktır. O zaman, adı geçen STK’mız, dünya çapında da hak teslim eden marka olacaktır. Ümit ve temennimiz budur…
 
İlim Yayma Vakfı, şüphesiz ki tek sivil toplum kuruluşumuz, tek vakfımız değildir. Osmanlı ve önceki medeniyet hayatlarımızda akla, hayale gelen ve gelmeyen her sahada vakıflar vardı. Bugün de giderek artmaktadır. Halis niyet taşıyan, millî şuur sahibi ve bugünümüzle geleceğimizin dertlisi her vakfımız değerlidir.
 
Ömrünü vakfa vakfedenlere gelince:
 
Yürüyen Vâkıfların hakkı ödenmez…
Onlara ödüllerini Allahü teâlâ verecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.