Bir tren sesi duymayayım; iki gözüm iki çeşme...

A -
A +

Komiser, maçtan dönen taraftar grubunun liderlerinden birine yaklaştı: - Bak kardeş, gece gece birbirimize girmeyelim. Tamam, maçı kazandınız, sağı solu dağıttınız, marketleri, benzin istasyonlarını yağmaladınız. Burası tren istasyonu, aileler var, küfürlü tezahüratları bırakın, sağa sola sırnaşmayın, biraz rahat durun, tren gelmek üzere... Gerçekten de biraz sonra tren gürültü ile gara girdi. Taraftar grubu kapılara hücum etti. Ve o istasyondan sonra tren yolculuğu, taraftarlar dışındaki yolcular için tam bir kâbusa dönüştü. Çünkü taraftarlar bira ve sigara içiyor, küfür ediyor, avaz avaz şarkılar söylüyor, vagonlardaki kadınlara sarkıntılık yapıyordu. İki gazeteci de bu deplasman dönüşünde "nostalji olsun" diye treni tercih etmiş, kendilerini bir anda bu dehşet seyahatinin içinde bulmuştu. Tren artık İstanbul'a yolcu değil de, sanki Nazi kampına esir götürüyordu. Yalnız seyahat eden orta yaşlı bir kadın, tam karşısında oturan iki gazeteciye doğru eğildi: - Ne olur, sizin yakınınız gibi yanınıza otursam ve inişte de minibüse bininceye kadar yanımda yürüseniz... Olur mu? - Peki, dediler. *** Dehşet treni batıya doğru gecenin karanlığını yırtarken, bilet kontrol memuru gazetecilerin de bulunduğu vagona girdi. Ayaktaki taraftarlardan en yakın olanına elini uzattı: - Bilet lütfen. Zayıf ve uzun boylu, asık suratlı, montlu ve kaşkollü genç burnunu çekti, kondüktörün uzattığı koluna yapışıp arkasına kıvırdı: - Sen göster bakalım biletini! Memur kolu sıkıldıkça acıyla vücudunu ileri atıyordu. - Göstersene ulan! Yoksa atarım trenden aşağı! Vagonun çeşitli yerlerinden fanatikler kara böcekler gibi toplaşmaya başladı. Gençlerden birisi kondüktörün acıyla bükülen dizine tekme attı: - Bu beleş biniyor oğlum! Değil mi dayı? O sırada tren yeni bir istasyonda durmak üzere yavaşladı. Saldırgan genç, kolunu büktüğü memuru kapıya yaklaştırdı. Memur yalvarıyordu: - Yapmayın! Delikanlı duymadı bile, kapıyı açtı, kondüktörün sırtına bir tekme vurarak henüz durmamış olan trenden aşağı itti! Çarpmanın etkisiyle memurun ceket cebindeki cüzdanı garın beton zeminine kaydı; kredi kartı ve tuttuğu takımın taraftar kartı sağa sola savruldu; ama trendekiler kendi kulüplerinin o kartını görmedi bile...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.