Ağzımızın aroması: SAKIZ

A -
A +

Sakız; kokusuyla, tadıyla Ege Bölgesi'nde yaşayanların aşina olduğu bir madde. Bu yörede yemeklerde, içeceklerde, tatlılarda bol kullanılıyor. Çocukken bakkal amcalardan çiğnemek için satın aldığım ince jelatin kağıtlı ambalajlardaki 'damla sakızı'nı hatırlarım. Ambalajın içinde, çiğnerken dişlerimize yapışmaması için ufacık beyaz renkli başka bir madde de bulunurdu. Sonraları sakızın yerini ciklet adı verilen elastiki, nane ya da değişik aromalı, renkli, sert, yumuşak başka ürünler aldı. Ama, bana göre hiçbiri eskiden çiğnediğim doğal sakızın yerini tutamaz. Sakızın o ferahlatıcı ve rahatlatıcı kokusuna ulaşamaz. Damla sakız olarak satın aldığımız ufak, sarı berrak taneler, ağaçtan elde edilmiş doğal üründür. Ağaçtan elde edilmiş, hiçbir kimyasal işleme tabi tutulmamış. BİR AKDENİZ AĞACI Sakız ağacı ve zeytin ağacı, Akdeniz'in iki sembol ağacı. 1-3 m yüksekliğinde, sık dallı çalıya benzer kışın bile yapraklarını dökmeyen güzel görünümlü bir ağaç. Gövdesindeki yarıklardan akan ya da dallarından damlayan reçine toplanıyor, 2-4 haftada katılaşıp, açık sarı renk alıyor. Daha sonra kullanım için kırılıp, küçük parçalara bölünüyor. Dünyada en çok Yunanistan'ın Sakız Adası'nda yetişiyor. Ada halkı sakız reçeli, sakız tatlısı hatta sakız diş macunu bile yapıp satarak sakız ticaretinden yılda büyük kazanç elde ediliyor. TEMA'NIN KAMPANYASI Aynı kara parçasının bir bölümü olduğundan, ülkemizde Çeşme Yarımadası'nda özellikle Alaçatı ve Çiftlikköy civarında da yetişmekte. Yazık ki sayısı çok az. 70 yıl önceyi hatırlayanlar, sakız ağaçlarının çokluğundan bahsediyorlar. Zamanla bu ağaçlar inşaat alanı olarak kullanılmak üzere kesilmiş. Tıpkı kesilip yerine beton binalar dikilen, mis kokulu, sulu 'Çeşme Limonu' gibi Alaçatı'da "Rum Bahçesi" olarak bilinen bahçede koruma altına alınmış ağaçların sayısı sadece 137. 2008 yılında, TEMA vakfı ve bir sakız firmasının birlikte başlattığı 'Sakız Ağaçlarına Sevgi Aşılıyoruz' projesinde hedef 20 bin adet verimli sakız ağacına ulaşmak. Kampanyayı yürüten yetkililer, Ege Bölgesi'nin ikonu niteliğindeki sakız ağaçlarını yeniden hayata döndürmek istediklerini söylüyorlar. YETİŞTİRMESİ ÇOK ZOR "15 yıl içerisinde bu ağaçların her biri 1 kiloya kadar sakız vermeye başlayacak. Bu 15 yıl sonra 20 tona yani Türkiye'nin bütün ihtiyacını karşılayacak miktara ulaşacak" diyorlar. Ekonomik rakamlar, kendi sakızımızı kendimizin üretmesi gerektiğini vurguluyor. Konuyu araştırırken ulaştığım TEMA adına projeyi yürüten Orman Yüksek Mühendisi Mahir Keskin'in açıklamaları şöyle: "Fidanların çoğu Urla'da Eski Çeşme yolu üzerinde, Alibey Çiftliği'ne yakın yerlere dikildi. Bugüne kadar 2800 tanesi aşılandı. Ancak, sakız ağacı yetiştirmesi zor, bakım ve özel ilgi isteyen bir ağaç. Sürgünlerin dikilebilir hale gelmesi en az 5-6 sene gerektiriyor. Ürün almak ise daha uzun." Alaçatı'da çiçekçilik yapan, 87 yaşındaki Hüseyin Koç, sakız ağaçlarının yok oluşuna şahit olmuş. Ufak bahçesindeki 4-5 ağaca gözü gibi bakıyor. Bilimsel donanımı olmasa da tecrübeleri ile projede yer alabileceğini söylüyorum. Cevabı açık "İsterlerse neden olmasın!" TİCARİ VERİLER 2008 yılında Türkiye 8 ton damla sakızı ithal etti. TEMA, 10 ton kadar kaçak damla sakızının Türkiye'ye girdiğini tahmin ediyor. Damla sakızının yüzde 65'i toptan ve sanayide kullanılıyor. Yüzde 35'i perakende satılıyor. "Bir ağaç verimli döneminde yaklaşık yarım kilo ile 1 kilo arasında sakız verebiliyor. Şu anda sakızın kilosu 300-370 dolar arasında değişiyor. Çeşme Yarımadası'nda 20 bin verimli ağaç yetiştirilirse, nereden bakarsanız 10 bin kilo sakız eder. Bu da çok önemli bir gelir kaynağı anlamına gelir. Sakız Adası'nda aynı değerleri karşılaştırırsak, adada 2 milyon civarında sakız ağacı var. Yaklaşık 1 milyon kilogram sakız elde ediliyor. Bunun ekonomik değeri de yaklaşık 370 milyon dolar ediyor." Uzun dönemde ihracat yapmanın bile mümkün olduğu söylenebilir. Sütlü tatlılarımızda genel olarak vanilya kullanıyoruz. Çok uzaklardan, Afrika'nın doğusundan, Madagaskar adasından gelen bir yabancı aroma. Halbuki sakız bizden. Bizim topraklarımızda yetişen bir aroma. DÖRT MEVSİM YEŞİL En kaliteli sakız reçinesi Ege'de özellikle Alaçatı, Çeşme ve Sakız Adası'ndaki ağaçlardan elde ediliyor. Dört mevsim yeşil kalan sakız ağaçları, yetiştiği bölgenin havasını oksijen bakımından da zengin kılmaktadır. Hasat zamanı sakız ağacının reçinesi, çizilen dallardaki çentiklerden gözyaşı gibi süzülerek beyaz kum üzerine akıyor. Kumun üzerinde biriken sakız damlaları tıpkı bağbozumu gibi şenliklerle toplanıyor. SAKIZ TATLISI Bu hafta, sizlere Ege'den tarif vereceğim. Sakız tatlısı, Çeşme bölgesinde sıkça yapılan, basit, fakat tadı ve kokusu mükemmel bir yerel tatlı Malzemeler: > 5 bardak süt > 1 bardak şeker > 4 kaşık un ve 5-6 adet damla sakızı (fazla iri olmasın) Yapılışı: Sütü, unu, sekeri, tencereye koyup sürekli karıştırarak kaynatınız, kaynamaya başlayınca 2-3 dakika devamlı karıştırarak pişiriniz. Piştikten sonra, sakızları ekleyiniz ve telle ya da mikserle sakızlar eriyinceye kadar çırpınız. Bu tatlıyı soğuk olarak, özellikle dondurma ile servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun! PÜF NOKTASI... YEMEK kokularından kurtulmak için bir cezveye bir çay fincanı su ve bir çorba kaşığı sirke koyup, birkaç dakika kaynatın. Evinizden yemek kokusunun çıktığını göreceksiniz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.