Lezzetli ve taze ürün mekanı SIĞACIK PAZARI
Sığacık, şirin bir balıkçı kasabası. Seferihisar'ın iskelesi denilebilir. Limanı çevreleyen tarihi kalenin içine kurulmuş, eski evleri, özgün mimarisi, daracık sokakları ile büyüleyici. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra doğal bir liman konumunda, Kanuni Sultan Süleyman zamanından kalma kalesi ile 1521-1522 yıllarında sığınak olarak kullanılmış, adı da bu devirden kalmış. Sığacık'ta zaman yavaş işliyor. Burada eskiler kıymetl, son teknolojilerin getirdiği hızlı, alışması zor her tür yenilik, her cins ani değişiklik burada kabul görmüyor. Koltukları eskimiş, aynaları kararmış berber dükkanı, yaşlıların oturduğu asma altı, ortadaki şadırvan, insanlar huzurlu, rahat, telaşsız. Koşmadan rehavetle hareket ediyorlar. Burada hayatın tadına varılıyor. SAKİNLİĞİ BELGELİ ŞEHİR Seferihisar, uluslararası bir kurul tarafından 2009'da "Slowcity" olarak ödüllendirilmiş. Slowcity ya da İtalyanca Cittaslow. İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir anlamında kullanılmaktadır. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve hayat tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için ortaya çıkmış bir kentler birliğidir. Küreselleşmenin doğurduğu standart mekanlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birliktir. Bu birliğe seçilen şehirlerde hayat, şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyumu içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızdadır. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarımızla ve misafirlerimizle paylaşmaktır. Bunun için, hava, gürültü, ışık ve elektromanyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit etmeyecek boyutta tutulmasıdır. PAZARDA SERGİLENEN ÜRÜNLER Cittaslow hareketinin amblemi salyangoz. Toscana'nın küçük Chianti şehri, 1999'da ilk "Citta Slow" oldu. Ardından İngiltere'de 3, Almanya'da 7, Avusturya'da ve Avustralya'da 2 şehir bu unvana layık görüldü. Geçen hafta, Sığacık'ta pazarı gezdim. Haftada bir gün, kasabanın dar sokaklarına kurulmuş tezgahlarda, kadın erkek emekçiler kendi ürettikleri her cins ürünü sergileyip pazarlıyor. Bir çok kadın, kendi pişirdiği keşkek, börek, mantı, dolma, baklava, sarı burma, kalbura bastıyı önce size güler yüzle ikram ediyor, isterseniz satıyor. Bahçe ya da tarlalardan yeni toplanmış taze sebze, meyvelerin yanında, el emeği dantel, oya, takı da satılanlar arasında. Herkes bahçesinde yetiştirdiğini, mutfakta pişirdiğini evinin önüne çıkarmış. Ürünlerini, lezzetlerini sizinle paylaşıp, size sunuyor. Salyangoz amblemi her yerde. Citta Slow yönetiminden sevinçli ve gurur verici bir haber: 2011'de, ülkemizden dört yer daha Cittaslow ilan edildi: Gökçeada, Taraklı, Akyaka ve Yenipazar. "Sakin şehir"lerin başka deyimle salyangozların sayısının artmasını dileyelim. Böylece çocuklarımıza huzurlu, sakin, sağlıklı yaşayabilecekleri bir Türkiye bırakmış olacağız. NASIL YAVAŞ ŞEHiR OLUNUR? > Sadece üzerine binalar inşa etmek yerine, toprağın çevre dostu şekilde kullanılabilmesine yönelik altyapı politikası yürütmek. > Havanın ve şehir hayatının kalitesini geliştirmek, bunun için uygun teknoloji kullanımını teşvik etmek. > Organik ürünler üretilmesini ve tüketilmesini desteklemek, genetiği değiştirilmiş organizmalardan (GDO) sakınmak. > Doğal, çevreyle uyumlu tekniklerin kullanımıyla üretilen yiyecek maddelerinin tüketimini desteklemek. > Kültür ve gelenekler korunarak, bölgenin simgeselleşmesine katkıda bulunmak, kaliteli üreticiler ve satıcılar arasında doğrudan temas kurulabilmesi için uygun ortam ve mekanlar oluşturmak. > Gençlerin ve okulların lezzet eğitimiyle tanışmasını sağlamak. Vatandaşların Yavaş Şehir'de yaşadıklarına dair farkındalıklarını sağlamak.