PATENTLİ TATLI FATİH SARMASI

A -
A +

Farkında mısınız, renkli ambalajlı, göz alıcı bir sürü besin maddesinin bombardımanı altındayız. Market rafları, vitrinler, panolar, reklamlar.... Hepsi bu yiyecekleri önce gözümüze, sonra beynimize sokuyor, sonunda da başta çocuklar, hepimiz dayanamayıp satın alıyoruz. Çoğu fabrikalarda koca kazanlarda makineler yardımıyla hamur haline gelen, devasa fırınlarda pişirilen, otomatik makinelerde doldurulan, ambalajlanan ve kutu kutu perakendecilere dağıtılan standart ürünler. Sebebini dünyadaki nüfus artışı olarak gösterseler de yiyecek sanayi tek tip ve fabrikasyon ürünler üretmeye devam ediyor. Fabrikadan çıkmış çikolata ve bisküvilere alışmıştık. Şimdilerde bunlara her cins kek, tatlılar, çörekler de katıldı. Helva, aşure gibi geleneksel tatlılarımızı bile kutularda hazır satın alıyoruz. Halbuki el emeği ile elde yapılan her ürün özel, tek ve değerlidir. Onun için el sanatlarımızın kaybolmamasını sağlamalı, bu yolda çaba harcamalıyız. El sanatı denildiğinde sadece el dokumaları, el işleri, kuyumcular aklınıza gelmesin. Yiyeceklerimizin hazırlanmasında da elde yapım her zaman fabrikasyondan daha kıymetlidir. YILLARDIR AYNI KALİTE Lokantalarda, kantinlerde paketlerdeki tozu süte katınca patates püresi hazır oluyor. Halbuki haşladığınız patatesi kendiniz ezip pürenizi kendiniz hazırlarsanız bunun hem tadı, hem değeri yüksek olur. Fransa'da restoranlarda, normal püre 5 euro ise, elde yapım püreye en az 8-10 euro fiyat koyarlar. İsmini çok duyduğum ama bir türlü ziyaret edemediğim Fatih Sarmacısına sonunda gittim. Yıllardır aynı kalitede tatlı yapıp, hiç eksilmeyen bir müşteri kitlesine satış yapabilmesinin tek sebebinin ürünlerini el emeği ile yapması. 65 YILLIK BİR TATLI 1945 yılından beri aynı yerde aynı lezzette kekler yapan Necmettin Küs, "Ben üçüncü kuşağım, oğullarım dördüncü kuşak" diyor. -Dedemizden gelen geleneksel üretimi hiç kaybetmiyoruz. Her şey elde yapılıyor. Tarihi Fatih Sarması, Necmettin Bey'in dedesi tarafından bulunmuş değişik, hafif, lezzetli bir tatlı. Görünüşte bol yumurtayla yapılan pandispanya ve arasına sürülen kayısı marmeladı gibi gözükse de "sarma"nın gizli bir formülü var. Bu formülü, dede Ramazan, baba İbrahim'den sonra Necmettin Bey devralmış. Ancak o da işini dört oğluna devrederek emekliliğin tadını çıkarıyor. Dördüncü kuşağı temsil eden oğullarından ikisi imalatta çalışıyor. Ben gittiğimde küçük oğlan Adnan Küs, dükkânda, tezgâh başındaydı. Burası küçük hatta minik bir dükkân. Topu topu iki masa ve altı sandalyeden oluşuyor. Gelen müşterilerin çoğu, tatlısını satın alıp götürüyor. Tamamen el emeği ile yapılan bu güzel tatlının öyle tiryakisi var ki, uzak semtlerden, başka şehirlerden bile gelen oluyor. Tatlının adı "Tarihi Fatih Sarması."?Necmettin Bey, bu adı Patent Enstitüsü'nden tescil ettirmiş. Tadına bakınca bu nefis ve çok hafif tatlının yapımının hiç de kolay olmadığını anlayabilirsiniz. MALZEMELER YERLİ -Bu lezzette böylesine hafif bir tatlı yapmanızdaki sırrı bize söyler misiniz? diye soruyorum. -El becerisi ve malzeme, diye cevap veriyor Necmettin Bey. -Dükkânımdaki bütün tatlıları biz kendimiz imal ederiz ve hepsinin malzemesini özel alırım. -Bugün piyasada ucuz satılan ithal şeker, ithal ceviz, bozuk kalitede yumurta, un var. Ama benim için mühim olan müşterimin damak tadıdır. Pahalı da olsa her zaman kaliteli malzeme kullanırız. Mesela marmeladımızın kayısısı Malatya'dan gelir. Şerbetlerimizi şekerle yaparız, kesinlikle mısır şurubu katmayız. -Vitrindeki kocaman sarmaların yanında, mekik tatlısı, şekerpare ve yine bu dükkâna özel un kurabiyesi de satılıyor. SEMTİYLE ÖZDEŞLEŞMİŞ LEZZET Dükkân sabah 9, akşam 9 arası 12 saat açık. Günde ortalama 10-15 rulo sarma satılıyor. Ancak bu rakam bayram günlerinde artabiliyor. Yıllardır Fatih semtiyle özdeşleşmiş bu lezzetli tatlı, yıllardır aynı adreste, aynı ufak dükkânda satılıyor. Necmettin Bey; -'Daha büyük bir dükkân ya da başka semtlerde şube açmak için çok teklif alıyoruz. Ama biz dedemizden kalan bu yerden memnunuz' diyor. Fatih'lilerin bu adresi tanıdığına eminim. Ama başka semtlerde oturup bu lezzet durağını bilmeyenler için açık adresini veriyorum. " Yolunuz geçerse uğrayın, tadına bakın"... En iyisi siz yolunuzu bir gün Fatih'ten geçirin. Bana hak vereceksiniz. Afiyet Olsun... (...Tarihi Fatih Sarması / Aslıhane Sok. No:14 - Fatih - Tel:212-521 40 85)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.