Sofraların lezzet ustası

A -
A +

Ayşe Tüter'i 2000'li yılların başında tanıdım... 10 yılı aşkındır, yemekle ilgili seminer, yarışma ya da toplantılarda bir araya geliriz. Her zaman güler yüzlü, saygılı, sakin bir dosttur. Ama konu yemek pişirmek olunca, sessiz Ayşe birden canlanır. Kısacık zamanda, bir elinde kaşık, bir elinde tencere, önünde malzemeler sihirli değnek değmişçesine ne çabuk ne lezzetli yemekler hazırlar. Ayşe'nin mutfağı, sosyal hayatı, eğitimi, bütçesi, yediği, içtiği ile toplumumuzda "Orta sınıf" dediğimiz kesimin mutfağını çok güzel temsil eder. Aşırılara kaçmadan, alıştığımız, aileden gelme damak tadına uygun, elimizde her zaman bulunabilen malzemenin değerlendirildiği bir mutfak... Onun sıcak bakışlarında, yumuşak sesinde kendi ailemizden bir şeyler buluruz. Ayşe, bazen annemiz, bazen ablamız, bazen teyzemizdir. Çoğu erkeğin, her sabah ekmek parası kazanmak için çıktığı evinde bıraktığı, akşam yemeğini hazırlayacak becerikli eşidir. EKRANLARIN KLASİK YÜZÜ Yüzünü ve sesini TV'den tanıdık. Ekranlarının şimdiki gibi, profesyonel ya da amatör yemek yapanlarla dolu olmadığı uzun yıllar, Ayşe tek başına en çok reyting alan programı sürdürdü. Bu arada basında çeşitli gazetelerde çıkan yemek tariflerine ara vermedi. Bunca meşgaleye 5 yemek kitabı sığdırmayı da başardı. Geçen hafta, hepimizin tanıdığı Ayşe Tüter'le Ege'nin bir sahil kasabasında bir iftar yemeğinde buluştuk. Bu fırsatı değerlendirmek istedim. Bir söyleşi yaparak Ayşe Tüter'i sizlere daha yakından tanıtmak fikri geldi aklıma... İşte kendi ağzından Ayşe Tüter... Bakın sorularıma ne cevaplar verdi; AİLE BOYU YEMEK UZMANI Yemek pişirme merakı nereden geliyor? -Yemeğe meraklı İstanbullu bir aileden geliyorum. Rumeli kökenli anneannem, babaannem, annem, teyzelerim, halalarım kısacası ailedeki bütün kadınlar çok güzel yemek yaparlardı. Bugün bile kaç kez denediğim halde teyzemin böreğinin ya da babaannemin uskumru dolmasının aynısını yapamıyorum..." Cağaloğlu Kız meslek Lisesinden sonra, 2 sene "Yemek Pişirme ve Pastacılık" eğitimini tamamladım. Bu arada, mesleğimi geliştirmek için birçok kursa katıldım. Tanınmış şeflerden dersler aldım. TÜRKİYE BİRİNCİSİ Gazete, televizyon ve dergilerle buluşma? -Yaptığım yemekleri çevremdekiler beğeniyorlardı. Bu becerimi ve birikimlerimi paylaşmam için ailem, dostlarım, arkadaşlarım beni teşvik ettiler. Annemin zoruyla katıldığım ilk yemek yarışmasında 5'nci, ikinci yemek yarışmasında Türkiye birincisi oldum. Böylece medyanın ilgisini çektim. 1996 yılında TV'de ilk canlı yemek programını yaptım. Bu program bir rekor kırdı ve yayın aynı kanalda 14 sene aralıksız sürdü. Aynı anda, yemek dergilerine yazdım, büyük firmalara danışmanlık yaptım. 5 yemek kitabım var. Tüm bu faaliyetlerime bugün de devam ediyorum. Yemek yapmaya nasıl bakıyorsun? -Bugün piyasada yemek yapan çok kişi var. Kimisi profesyonel şef, kimisi ev kadını, hatta mankenler, spikerler, artistler, doktorlar var aralarında... TARİFLERİMİ ÖNCE DENERİM Ben her şeyden önce yaptığım yemeği damak tadımı düşünerek tasarlıyorum. Kendim iştahlı, yemek yemeyi seven damak tadı düşkünü bir kişiyim. Dolayısıyla neyi ne kadar katarım, nasıl pişiririm diye düşünerek ocağın başına geçiyorum. Benim mutfağım ana hatlarıyla Türk mutfağını temsil eder. Ailemden öğrendiğim yöntemleri kullanırım. Tariflerimi denerim. Gerekirse, tadını kendi beğendiğim şekilde düzeltirim. TÜRKİYE'YE ÖZEL TARİFLERİ Ayşe Tüter, Mustafa Tüter ile evli. Eşi de kendisi gibi mutfağı seviyor. Çiftin, her ikisi de evli iki yetişkin oğlu var. Gelecek ay aileye gelecek bir bebekle, yakında babaanne ve dede olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Ayşe Tüter'i bulmuşken, siz Türkiye Gazetesi okurları için iki tarif almadan bırakmadım. Beni kırmadı, şimdiye kadar hiçbir yerde yayınlanmamış iki tarifini verdi. Ayşe'ye teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatında mutluluk ve başarılar diliyorum. PAŞA HANIMI MALZEMELER?: * 1 yumurta?* Tuz *?Su * 1 çay bardağı yoğurt * 1 çay kaşığı kabartma tozu * Aldığı kadar un *?Kekik * Karabiber * Kırmızıbiber * Yenibahar * 250 gr kıyma * 1 çay bardağı dövülmüş ceviz * 1 çay bardağı yeşil dövülmüş fıstık *?1 doğranmış domates *1 yeşilbiber * 1 orta boy rendelenmiş soğan * 1 çorba kaşığı kuş üzümü * 1 kase sarımsaklı yoğurt * Hamurları kızartmak için bir su bardağı sıvı yağ YAPILIŞI: Yoğurt, un, yumurta, su ile ele yapışmayacak kıvamda bir hamur yapın, bezelere ayırın oklava ile yemek tabağı büyüklüğünde açın, hazırladığınız hamurları arkalı önlü tavada kızartın. Diğer bir tavada kıymayı ve soğanı kavurun içine tuz, karabiber, yeni bahar, ceviz, kuş üzümü, fıstık, domates ve biberi koyun karıştırın. Hamuru servis tabağına alın üzerine kıymalı harçtan serpin malzeme bitene kadar bu işleme devam edin. Üzerine et suyu gezdirin sarımsakla yoğurtla servis yapın. EBRULİ ŞEKERPARE MALZEMELER?: * 1 paket margarin (oda sıcaklığında), * 1 su bardağı pudra şekeri, * 3 yumurta, * 1 paket kabartma tozu, * 1 çay kaşığı vanilya, * 1 limon kabuğu, * Aldığı kadar un, * 1 su bardağı irmik, * 2 çorba kaşığı kakao, * 2 çorba kaşığı bütün fındık Şerbeti İçin: * 3 su bardağı şeker, * 3 su bardağı su, * 1/2 limon suyu YAPILIŞI: Öncelikle bir hamur yoğurma kabında yağı ve şekeri iyice karıştırın. Yumurta ve rendelenmiş limon kabuğunu da ekleyip karıştırın. Vanilyayı kabartma tozunu, irmiği ve aldığı kadar un ekleyip yoğurun. Hamuru ikiye bölün yarısına kakaoyu koyun tekrar yoğurun. İki hamurdan kiraz büyüklüğünde parçalar koparın beraberce yuvarlayın yağlanmış tepsiye dizin. Üzerlerine birer fındık batırın. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 25 dakika pişirin. Bir tencerede şeker ve suyu karıştırın. 20 dakika kaynatın. Limon suyunu ekleyin ve ateşten alın. Soğutun. Fırından çıkarttığınız sıcak şekerparenin üzerine soğuk şerbeti dökün. Soğuduktan sonra ikram edin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.