Ürünlerimize bölgesel işaret

Sevimli Lezzetler Sevim GÖKYILDIZ sevim.gokyildiz@tg.com.trÇiftçinin korunması gayesi ile yetiştirilen gıdaların hem kökeni hem de bölgesi coğrafi işaretleme sistemi ile üzerlerine yazılacak ÜRÜNLERİ TATTILAR Davetliler, coğrafi işaretli gıdaların sergilendiği standlardaki ürünlerden tattı. Arkadaşımız Betül Altınbaşak da davetliler arasındaydı. Türkiye'nin lezzet hazinelerine sahip çıkmayı misyon edinen Mutfak Dostları Derneği, aylardır uluslararası bir panelin hazırlığı içindeydi. "Türkiye'de Coğrafi İşaretleme Sistemi" konulu panelin ilki, 2006 yılında yapıldı. İkincisi 17 Nisan'da Bilgi Üniversitesi Silahtarağa kampüsünde oldu ve yoğun ilgi gördü. Coğrafi işaretleme sistemi nedir? Kısaca tanımlarsak: Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretlerdir. Patent Enstitüsüne göre "menşe" veya "mahreç" olarak iki şekilde değerlendirilir. Bu değerlendirme, Türkiye'nin tarım ürünlerinin, gastronomik zenginliklerinin özgün niteliklerinin korunması, üretilecekleri coğrafyanın sınırlarının ve kalite kriterlerinin belirlenmesi, bu suretle yerel lezzetlerin, artizan üretimin korunmasını sağlıyor. Ayrıca üreticiye katma değer ve rekabet avantajları getiriyor. ULUSLARARASI BİR ORGANİZASYON Panel için, yurt dışından sistemi çok iyi tanıyan konuşmacılar davet edildi. Böylece uluslararası düzeyde başarılı bir organizasyon gerçekleştirildi. Yıllardır, bize özgün lezzetlerin başka milletler tarafından sahiplendiğini duyarız. Beyaz peynirimizin "Feta" adıyla Yunanistan tarafından coğrafi işaretleme yoluyla tescil edilmesi buna bir örnek. Panele katılan konuşmacılar, Fransa Montpellier Üniversitesi Yüksek Tarım Araştırmaları Direktörü Brezilya Tarım Bakanlığı danışmanı Prof. J. L. Rastoin, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden Prof. Yavuz Tekelioğlu, Türk Patent Enstitüsü Marka Uzmanı Gonca Ilıcalı idi. Rastoin, özellikle Türkiye'nin büyük bir bioçeşitliliğe sahip olduğunu, bu zenginliğin korunması değerlendirilmesi, üreticilerin ve kamuoyunun bilinçlendirilmesinin gerekli-liğine değindi. "Bunun için daha çok çalışma yapılmalı, Türkiye'nin sesi coğrafi işaretleme, konusunda daha gür çıkmalıdır" dedi. Prof. Tekelioğlu ve Gonca Ilıcalı, Türkiye'deki halihazır duruma değindiler. Şu anda taslak olarak bekleyen "Coğrafi İşaretlerin ve Geleneksel Özellikli Ürün Adlarının Korunması" hakkındaki kanun tasarısının bir an önce Meclis'ten geçmesinin ülkemizin tarımsal gıda üreticilerinin geleceğini garanti altına alacağını belirttiler. GÖNÜLLÜ KORUYUCU Yayınlanan programa göre, üçüncü konuşmacı olarak Anne Richard açıklanmıştı. Anne Richard, halen INAO (Fransa Köken Adlandırmaları Ulusal Enstitüsü) nde. Fransa'daki Coğrafi İşaretli Süt Ürünlerinin tümünden sorumlu olarak görev yapmaktadır. Uluslararası sivil toplum örgütü OriGin'in kuruluşuna katılmıştır. Ancak yanardağ külleri sebebiyle Türkiye'ye geleceği uçak seferi iptal edilince panele katılımı mümkün olmadı. Esasında, ülkemizde fazla tanınmayan, fakat coğrafi işaretlemenin gönüllü koruyucu ve takipçisi olan OriGin adlı kuruluşu Türk üreticilere tanıtmak üzere davet edilmişti. Gelecek sefere bırakıldı. Yaptığım araştırmada, böylesine faydalı bir kuruluşun Türkiye'de fazla tanınmadığını ve bizden sadece bir üyesinin olduğunu gördüm. Hayretim hemen takdire döndü. Erzincan Sanayi ve Ticaret Odası, 2003'den beri tulum peyniri ve bakır el sanatlarının coğrafi işareti ile kuruluşa üye konuşmacıları müteakip, soru ve cevapların yer verildiği bölümle panel sona erdi. ÜRÜNLER SERGİLENDİ Daha sonra, dinleyiciler çoğunun coğrafi işareti belirlenmiş, patenti alınmış yerel gıda ürünlerinin sergilendiği salona davet edildiler. Aydın inciri, Malatya kayısısı, Pervari balı, Erzurum civil peyniri, Erzincan tulum peyniri, Ayvalık zeytinyağları, Gemlik zeytini, Gaziantep baklavası, fıstığı, Kars gravyeri, Kastamonu eğşisi, Beypazarı kurusu ufak standlarda sergilendi, tadımlar yapıldı. Panele ilgi büyük oldu. Memnuniyetle söylemek istiyorum. Dernek bu konudaki çalışmalarına devam ederek, gelecek yıl daha kapsamlı, daha fazla kişiye ulaşabilecek düzeyde yeni bir panel düzenleme kararı alındı. Bu konuda söylemek istediğim: -Darısı bütün yörelerimizin başına... PANELE KATILANLAR Fransa Montpellier Üniversitesi Yüksek Tarım Araştırmaları Direktörü Prof. J. L. Rastoin, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden Prof. Yavuz Tekelioğlu, yazarımız Sevim Gökyıldız, Erzurum, Erzincan ve Siirt'ten gelen yetkililerle birlikte... OriGin nedir? Ülkelerin, bölgelerin kendilerine özgü, bulundukları coğrafyadan kaynaklanan değerlerini ortaya çıkaran, koruyan iletişim ağı gibi çalışan uluslararası bir organizasyondur. 2003 yılında, coğrafi işaretlemeyle ilgili olarak OriGin doğdu. Merkezi Cenevre'de ve devletler üstü bir kuruluş. Bugün 30 devletten 80'e yakın üyesi bulunmakta, 2 milyondan fazla üreticiyi korumaktadır. Dünya üreticileri için aynı zamanda mükemmel bir iletişim aracı olmaktadır. Gayesi: 1-Belirlenmiş bir alan üzerinde yerleşmiş ürünün tanımlanması ve gelişmesinin devamlı olması için Coğrafi işaretin gerekliliğini desteklemek. 2- Ulusal, yöresel ve uluslararası alanlarda, coğrafi işaretin hukuki koruyuculuğunu öne çıkarmak. Bu konuda medya, halk ve karar mercilerini harekete geçirecek kampanyalar yapmak. 3- Çeşitli yayın organları vasıtasıyla, üyeler arasında iletişimi sağlamak. SAĞLIK NOTLARI... > Bilimsel çalışmalar kemik erimesinin önlenmesinde rezene, kuru erik, portakal gibi meyveler ile nar özütü ve üzüm çekirdeği özütünün yararlı olduğunu ortaya koyuyor. > Japon bilim adamları kuşburnundan hazırlanan özütün vücuttaki yağ oranını belirgin şekilde azalttığını tespit etti.