İlaç gibi sohbet

A -
A +
“Abla ben uzun zamandır namaz kılmak istiyorum fakat bir türlü başlayamıyordum...”
 
Emekli olduktan sonra iş yerindeki bazı arkadaşlarım geçenlerde bana gelmek istemişlerdi. Fakat o hafta sonu, kalabalık misafirlerim olduğu için kabul edememiştim. Bu hafta sonu sağ olsunlar altı arkadaş birleşip ziyaretime geldiler.
Epeyi bir zaman görüşmemiştik. Biraz hasret giderdikten sonra masaya geçtik. Çaylarımızı içip, pastalarımızı yedikten sonra:
“Ne dersiniz azıcık sohbet edelim mi?”
Didem, herkes “çok iyi olur” deyince "Peki öyleyse bekleyin Mektûbat’ı getiriyorum" dedim. Yan odadan kitabı alıp geldim. Öylesine bir sayfa açtım.
Karşıma gelen mektubu okumaya başladım. Ara ara bir iki kelime için de anlaşılması için dilim döndüğünce açıklama yapıyordum. Bir ara içimizdeki bir genç kızımızın pürdikkat beni dinlediğini fark ettim. Neyse bitirdikten sonra “el Fatiha” dedim. Herkes elini yüzüne sürerken ben yüzümü gayri ihtiyari arkama döndüm. Baktım bizim minik Ahmet ayakta durmuş dikkatle bana bakıyordu. Büyüklerin isminden söz edince onların isimlerinin anıldıkları yerde ruhaniyetleri hazır olur ve rahmet yağar. Biz göremiyoruz ama sabiler görürler. Büyüklerimiz böyle buyurmuşlar” dedim.
Bu esnada akşam namazının vakti de girmişti. Herkes kalktı namaza gitti. Onları beklerken genç kızımız bana döndü dedi ki:
"Abla biliyor musun okuduğun mektuplar benim içindi. Dikkat ettim namazdan bahsediyordu. Ben uzun zamandır namaz kılmak istiyorum fakat bir türlü başlayamıyorum. İnan ki ilaç gibi geldi. Bir an önce başlamam gerekiyor bunu anladım..."
İçimde farklı bir his oldu. Gözlerinde samimi bir ışıltı ve mahcubiyet ifadesi vardı. Namazlar eda edildikten sonra kahve pişirdik. Öyle güzel bir atmosfer oluştu ki hiçbiri vedalaşıp ayrılmak istemiyordu. Ben de gitmelerini istemiyordum. Çok güzel bir buluşma gerçekleşmişti.
Amacım oradaki birkaç gence nasihat etmekti, güzel de oldu. Vakit ilerleyince mecburen kalktılar. Onu “belki bir daha göremem” üzüntüsüyle evde bulunan “Herkese Lazım Olan İman” ve “Şevahid-ün Nübüvve” kitaplarından hediye ettim. Çok sevindi çok teşekkür etti.
“Allah’a ısmarladık” deyip gittiler.
Demek ki bu ziyaretin sebebi o kitapların nasiplisinin eline geçmesiymiş. Rabbim inşallah ona ve bütün gençlerimize hayırlı arkadaşlar nasip eder.
Gül Tekin-Muş
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.