Büyüklerimizden, sevenlerimizden zaman zaman çok güzel yazılar, çok özel iltifatlar ve ölçülü tenkitler almaktayız. Bu defa değerli bilim adamı, ömrünü gençlere ve gençliğe vakfetmiş bir öğretmen; en önemlisi de Türk Dili'ne sevdalı Dr. Hüseyin Ağca'nın mükemmel değerlendirmesi ulaştı elimize. Şekil ve muhteva yönünden özetlemeye kıyamadığımız bu görüşleri sizlere aynen aktarıyoruz. Umarım siz de benim kadar beğenir ve seversiniz!.. İşte Türkçemiz'in geleceği: "Dil Bayrağı -1- Kültür; dünya üzerindeki insan topluluklarını millet hâline getiren ve onların bu değerler etrafında bütünleşerek yaşamalarını sağlayan sosyal çimentodur. Bu çimentonun temel yapı taşı olan dil, o seçkin kıymet hükümlerinin vazgeçilmez ifade vasıtasıdır. Başlangıçta ses ve vücut (hâl) dili olarak sihirli bir sistem biçiminde doğan dil, zaman içinde hem kendisi gelişir, hem de kendisiyle doğup yerleşik hâle gelen kültür unsurlarını geleceğe taşır. Dil, milletlerin hafızası olarak, mezar taşlarına, âbidelere yansır. İbadet ve ilim ortamlarında her çeşit akıl, vicdan ve gönül mahsullerinin adeta sığınağı olur. Bu ürünleri korur, inceleyicilerin hizmetine sunar, dikkat ve sabırla üzerine eğilenlerin gayretleriyle bunların geliştirilmesine fırsat hazırlar. Türkçemiz, son araştırmalara göre 8500 yıllık emsalsiz bir macera ile, onu işleyenlerin eserleri aracılığıyla yeni nesillere kendini ifade imkânı veriyor. Dünyanın yaşayan dilleri arasında; zenginlik, işlerlik, güzellik, büyüklük gibi geçerli ölçülerle ilk beş dilinden biri olan Türkçe'yi, bugün 260 milyon civarında insanımız günlük iletişiminde ana dili olarak kullanıyor." (Devamı yarın)