Gazeteniz Türkiye'nin gündeme getirdiği "bor rezervi" ülke çapında hayli ilgi topladı. Telefon ve faxlarımız durmadı. Vatandaşımız krizden çıkış arıyor... İşin gerçeği, umutlar tam tükenmemiş ve bir ihsan bekleniyor. İlk telefon bir esnafımızdan geldi. Adının Musa olduğunu söyleyen bir vatandaşımız, neredeyse ağlamaklı bir sesle; bu konuyu gündemde tutmamızı istiyor... 'Bor'un ne olduğunu sorsanız; bilmeyecek, bilemeyecek olanlar bile heyecan içerisinde... Öyle ya, 'yetmiş cent'e muhtaç hale getirilmiş bir ülke ve toplum için bu tür trilyon dolarlık rezervler heyecan veriyor... Bilim adamlarının 'yirmibirinci yüzyılın petrolü' olarak niteledikleri bor rezervlerimiz stratejik maden tanımında yerini bulmaktadır. Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynakları yönünden hayli zengin olduğu inancı yaygın, bu yaygın inancın sonucu olarak vatandaşlarımızdan çok çeşitli teklifler geliyor. Demircioğlu ağabeyimizin de dediği gibi; "Anadolu petrol denizi üzerinde yüzen bir ada..." Buna rağmen petrol ihtiyacımızı maalesef döviz ödeyerek temin etmekteyiz. Yine Sivas ve havalisinde yüzeyden bile görülebilen maden cevherlerinden sözediliyor. Kurşun, cıva, gümüş ve kömür için maden ocakları açılması halinde hayli gelir kazanılacağı iddiaları var! Bir diğer maden Türkiye Araştırmalar Merkezi başkanı Profesör Faruk Şen'in gündeme getirdiği kaynak da bir diğer zenginliğimiz. Prof. Şen'e göre; "IMF'nin istediği kanunlarla uğraşmak yerine; Avrupa'daki Türk varlığının ihtiyaç duyduğu kanunlar çıkartılsın, 4-5 hafta içerisinde Avrupa'dan on milyar marklık bir kaynak girişi sözkonusu olacaktır." İşte organizasyon denilen iş budur. Şu anda Avrupa'daki Türk varlığı, parasını %6-7 oranında kâr payı ile değerlendirmektedir. Türk hükümetleri de %10-15 faizle döviz bazında borç bulmayı meziyet saymaktadırlar. Bununla kalsak da iyi... Ayrıca borç karşılığı bize diretilen, dikte ettirilen direktifler de cabası. Türkiye bitti, tükendi denilen en kritik dönemde bile; yüzlerce çare bulabilmektedir. 'Kurtuluş savaşı' ilânına gerek kalmadan, sadece organizasyon ve güvenilir kadrolarla çıkış yolu önümüzdedir. Hz. Ali (R.A) "ilim nokta idi cahiller bunu bulaştırdı..." buyurduğu gibi; "Yönetim bir bilim ve sanat iken, yeteneksizler bunu düğüm etti" Vatandaş haksız mı yani?