Devlet'i kurtarmak!

A -
A +

Cumhurbaşkanı Sezer'in Devlet'in başına geldiğinden beri bir satranç oynadığını söylemek iddialı bir tesbit sayılmamalıdır. Evet Sezer; Devlet'i kurtarabilmek, itibar ve işleyişi sağlamak maksadıyla çok ciddi bir mücadele veriyor... Bu mücadele şahsi kaygılardan kaynaklanmıyor... Tek düşünce "devlete iade-i itibar"dır. Buna ihtiyaç var mıydı? Kanaatimizce vardır ve giderek de artmaktadır. Anayasamızın Cumhurbaşkanı'na verdiği yetkiler yürütme ve yasama ile ilgili olmaktan çok; yargı ağırlıklıdır. Daha açık bir ifade ile; "Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, devletin organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir". (Anayasa 83 m. 104) Demek ki Cumhurbaşkanı tek başına hem temsil hem de koruma görevi üstlenmiştir. Bu yönüyle oynanan satrancın nihai hedefi devleti korumaktan ibarettir. Dikkat edilirse; Devlet Denetleme Kurulu'nun üyelerini ve Başkanı'nı atamak, Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak. Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekilini, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek ve atamak gibi yargıya ilişkin görevler Cumhurbaşkanlığı uhdesine tevdî edilmiştir. Bu arada Anayasamızın 125'inci maddesinde yer alan hükme göre; "Cumhurbaşkanı'nın tek başına yapacağı işlemler ile YAŞ kararları yargı denetimi dışındadır". Denilerek; Devlet'in başına dokunulmazlık sağlanarak çalışma serbestisi verilmiştir. Peki Başbakan neyin nesidir? Denilirse, buna da Anayasamız açıklık getirmiştir. Buna göre; "Başbakan, Bakanlar Kurulu'nun Başkanı olarak Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir... " (Anayasa 83. madde 112.) Demek ki Başbakan devleti değil hükümeti gözetmekle yükümlüdür. Kaldı ki; Anayasamızın ikinci bölümünde yer alan "Yürütme" işlemi de Cumhurbaşkanlığı ile başlar (Madde 101) O halde Sn. Sezer'in başlattığı teftiş hem yasal hem de gereklidir. Bir bardak suda fırtına koparmak isteyenler anayasamıza başvursunlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.