Terörün her çeşidini görüp, yaşamıştık. Bir tek 'kapkaççı' terörü kalmıştı, nihayet onu da gördük. Artık gözümüz 'açık' gitmez! 'Kapkaççı'lar tek çeşit yani prototip değillerdir. Her seviyedeki karar beyinleri uyanık olmadıkları ve dikkatli davranmadıkları takdirde; 'kapkaççı'ların elinde oyuncak olurlar. Hırsızlık, yoksulluk ve uğursuzluk ailelerin, müesseselerin ve ülkelerin kaynaklarını kurutur. Tıpkı 'kapkaççı'ların yaptıkları gibi. Medya toplumun aynasıdır. Diğer bir ifade ile; ekranlar ve manşetler toplumu yansıtır. Bugün medyanın gündeminde 'kapkaççı'lık varsa; karar beyinleri umursamazlığı bırakıp, bu 'terör'le uğraşmalıdırlar. Kapanın kaçmasıyla son bulan 'kapkaççı'lığın, artık ortak bir norm haline geldiğini görüyor ve üzülüyoruz. Birtakım şirdenliler etrafı kasıp kavurmaktadırlar. Vatandaşın sokağa çıkamadığı bir ülke olmanın acıları çekilmektedir. Ülkeleri ve müesseseleri 'kapkaççı'lara teslim edenleri iyiniyet kurtaramaz. Belli bir yönetim seviyesine ulaşan insanların iyiniyet ve hoşgörüsü bazen ihanete bile dönüşebilir. Dolarlar geliyor İnsanlarımız açlıkla boğuşurken, ülkede işsizlik kol gezerken birileri 'IMF'nin ağzına bakıyor... Efendim, "Türkiye ev ödevini tamamlamış"mış. Şimdi uslu çocuklar gibi; 'aferin' beklemektedir. Bütün yalan, dolan ve talandan sonra bile bu şirdenli takımın doyurulması mümkün olmadı... Gözler 'IMF'nin vereceği paraya dikilmiş durumda. Türkiye ciğerci dükkanının önündeki kediler misali bekliyor... Bugüne kadar alınan kredilerle ne yapıldı ki, bundan sonra yapılabilsin!.. Paranın silah gibi, hatta ondan da daha etkili bir şekilde kullanıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Bize silâh zoruyla yaptırılamayan işler, artık bir mektupla hallediliyor. Bu hâlledilmenin adı da 'iyiniyet mektubu' olmuş. "Ayinesi iştir kişinin..." diye başlayan bir beyiti hatırlıyoruz. Evet yapılan işler ve işlemler bizim aynamızdır. Aynanın konkav veya konveks olması görüntüyü değiştirse de; neticeyi değiştirmez!.. Cenab-ı Hak bizleri bu doymak bilmez şirdenli 'kapkaççı' takımından muhafaza eylesin!...