Yılan hikâyesi

Neredeyse ülkenin tamamı koro halinde aynı şeyleri söylüyor... İnsanlarımızın güveni kalmamış. Her gelenin beraberinde getirdiği 'bombalı paket'lerden gına gelmiştir. Şimdi de bir 'güvence' sözcüğüdür söyleniyor... Ülkenin tamamını ipotek ettiğimiz 'IMF' bize mi, siyasi kadrolara mı, yoksa hiçbirimize de mi inanmıyor, güvenmiyor? 'IMF' ile yapılan antlaşmaların şekli, şemaili bellidir. Bugüne kadar yapılanlar da arşivlerdedir. Ama elin oğlu bize güvenmiyor ki!.. Yakında topumuzun imzasını isterlerse şaşmayın. Adamlar sanki bağ bağışlıyor. Yahu vereceğiniz kredinin faizlerini bile peşin kesiyorsunuz. Sonra da bütün mal varlığımızı ipotek ediyor ve bununla da yetinmiyorsunuz! Extradan talep edilen koalisyon liderleri imzası da yeterli olmayacağa benziyor. Tevekkeli Bakan Derviş alel acele muhalefet liderleri ile görüşüp, yalapşap programı anlatmadı... Muhtemelen 'IMF' bizim muhalefet liderlerinin şerh koymaması için; onların da güvencesini alacak. Bunca güvence sonunda bahse konu olan meblağ da on milyar dolar... Ve borç statüsünde. Hani hibe olsa, haklı adamlar diyeceğiz. Ama durum hiç de öyle değil! Biz kendi öz kaynaklarımızı çar çur edip, birkaç soysuza kaptırınca; aç ve açıkta kaldık. Alacaklarını tahsil edemeyen ve zor duruma düşen esnaftan biri, sabrı taşınca alacaklısına bir küfür savurur. Tabii borçlu olan doğru mahkemeye 'kadı'nın önüne koşar ve o esnaftan şikayetçi olur. Tahkikat, şahitler vs. derken kadı efendi borçluya küfreden alacaklı esnafı yüklüce bir para cezasına çarptırır... Zaten canı yanmış olan alacaklı esnaf, kadıya birşey diyemediği için de ayrıca küplere biner. Salonu terkederken mübaşire bir liste uzatır ve; "Bana piyangodan para çıkarsa bu listedeki borçlu adedince tazminat alabileceklerini bu adamlara müjdele!" der... Türkiye'nin durumu da müflis tüccar gibi. 'AB'den alacaklarını tahsil edemiyor... Hortumculardan kaçakları geri getiremiyor... İhale kapkaççılarına kaptırdıklarına yanıyor. Söz meclisten dışarı ama dostlar, şayet piyangodan yüklüce bir meblağ kazanırsak; şu 'IMF' bu davranışı ile bizden yüklü bir miktarda tazminat almayı haketmiş görünüyor!.. Ne dersiniz?