Bayramı yaşayıp yaşatabilirsin

Nerede o eski bayramlar demek yerine bugün bayramı sen yaşayabilir ve ziyaret ettiğin ve bayramlaştığın kimselere bayramı yaşatabilirsin. Düşünsene bir bayram ziyaretinde bulunduğun hasta ise moral bulacak, yaşama sevinci oluşacaktır. Yaşlı ise yaşlılığın verdiği üzüntü, gam ve kederden kurtulacak, büyük olarak kendini saydığınız için sizinle gurur duyacaktır.

 

Ziyaret ettiğin kimse eğer aile büyüğünüz ise hayırlı evlat olarak size dua edecektir. Hısım akrabadan biri ise akrabalık bağlarınız kuvvetlenecektir. Komşularınız ise komşuluk bağlarınız güçlenecektir. Hastanede yatan bir hasta ise onun gönlünde taht kuracak, hastayı ziyaret sevabı alacaksınız. Fakir ve kimsesiz ise onu sevindirerek Allah’ın övdüğü kul olma şerefine kavuşacaksınız.

 

Bir yetim ise onun sevinmesi sebebiyle melekleri sevindireceksiniz. Birisiyle küs iseniz bu bayram mutlaka onunla barışıp dargınlığınıza son verme fırsatını kaçırmamalısınız. İmkân dışı ve uzakta olduğu için ziyaret edilemeyen eş, dost akraba ve arkadaşlarımızı telefonla arayıp mümkünse bizzat seslerini duymaya çalışmalıyız.

 

Ne yazık ki son zamanlarda bayram günlerini bayram gibi yaşamayıp tatil gününe çevirenler de vardır. Onlara da az çok hak vermek lazım ama bayramda büyükleri eşi dostu ziyaret edip bayram gibi yaşayıp hem tatil yapıp hem de gerçek bir bayram yapmak daha güzel değil mi? Bayramı bayram gibi görmeyip sadece bir tatil yapma fırsatı gibi düşünmek yanlışlarımızın en büyüğüdür herhalde. Bu bayramda bayramı hem yaşa hem yaşat bence... Bu vesileyle bütün okuyucularımın Ramazan Bayramı’nı en iyi dileklerimle kutluyor herkese sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.

 

     Aslan Torun

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Kalbin ilacı

 

 

 

Kar taneleri ne de güzel anlatır

 

Sevgiye zarar vermeden yol alışı.

 

Sevmek, birbirine zaman ayırmaktır

 

Beyhudedir zamanın boşa akışı.

 

 

 

Hayat bazen ayırarak insanları

 

Birbirlerinin değerini anlatır,

 

Ne denli kıymetli oluşlarını

 

Ruh eşinin yokluğuyla hatırlatır.

 

 

 

Bazen sevdiklerin öyle özlenir ki,

 

Özlenen bile yokluğundan utanır,

 

Onu öyle fazlasıyla sevmişsin ki,

 

Boş yere sevdi sanan gönlü arlanır.

 

 

 

Taşıyamayana yük çok ağır gelir

 

Gönül aşkının kaldıracı değil mi?

 

Baskılanan duygu seveni delirtir

 

Hoşgörü kalplerin ilacı değil mi?

 

 

 

Halil ne güzel anlattı ayrılığı

 

Sevgiyle bağ ve özlem anahtarıdır

 

Değer bilmek aşkın olmazsa olmazı

 

Sizi mutluluğa ulaştıranıdır.

 

 

 

     Halil Şahin-Emekli Eğitim Müfettişi

 

 

 

 

 

 

 

 

“Din büyüklerimiz buyurdular ki: İhlâs elde etmenin, ihlâsı düzeltmenin bir tek yolu vardır; o da sohbettir. Sohbet demek, illa bir şeyler dinlemek, bir şeyler öğrenmek demek değildir. Sohbet; beraber olmak demektir. Sohbetin esası kalp ilmidir, beyin ilmi değildir. Bilgi akıtmak değil, feyiz akıtmaktır. Feyiz, kalpten kalbe intikal eder. Konuşmakla değil, sevgi ve muhabbetle akar. Büyüklerin, Allah adamlarının isimleri anıldığı için hem rahmet yağar hem de kalpten kalbe feyiz akar. İki Müslüman bir araya gelse, muhakkak kalpten kalbe feyiz akar. Dolayısıyla, ihlâsın kaynağı, ihlaslılarla beraber olmaktadır. İhlaslı olmak demek; konuşmasında, oturmasında, yemesinde, içmesinde, herhangi bir dünyevi menfaati olmamak demektir. Her işi Allahü teâlânın rızası için yapmaktır. Ufak bir dünya menfaati varsa, ufak bir egoizm varsa, zemzeme necaset damlatmak gibi olur.”