Söylerse bir tek Hasan Can söyler

A -
A +

Kudüs’ten ayrılan ordu 9 Ocak 1516’da Sina Çölü’ne geldi. Bu kum deryası, bir yanardağ krateri gibi kaynıyordu. İmparator Timur Han, Hindistan’ı, İran’ı, Anadolu’yu ve Bağdat, Halep, Şam gibi pek çok Arap şehirlerini fethedip geçmişti. Ancak buraya geldiği zaman, çaresiz kalarak geri dönmüştü.

 

Nitekim II. Dünya Savaşı’nda Almanlar dahi bu çölü geçebilmek için 20. YY. tekniği ile susuz çalışan Volkswagen motorunu denetmiştir. Buna rağmen yine de Sultan Selim’e yetişilememiştir. Bugün hâlen dünyada bazı devletler, Sultan Selim Han’ın Sina Çölü’nü nasıl geçtiğinin sırrını araştırmaktadır.

 

Tîh Çölü, kelimenin tam manası ile aşılmaz bir engeldir. Yer sarıdır, gök sarı. Güneş tepsi kadar iri, hava toz yüklüdür. Kum dağları devamlı yer değiştirir. Koca çölün vahası seyrektir. Molalar ayrı derttir. Sıcak kum vücudu kuşatır ama kumun az altı akrep, yılan kaynar. Sert olmayan kumsal zemin ağırlıksız yürüyen için bile yorucudur. Kaldı ki yerinden kıpırdamayan toplar, silahlar, çadırlar, kırbalar, barutlar...

 

İşte böylesine sıkıntılı anlardan birinde Yavuz Sultan Selim Han, atından iner, yürümeye başlar. Eh, sultanın yürüdüğü yerde hayvanına binmek kimin haddine? Bu işe anlam veremeyen vezirler önceleri susmayı dener, yutkunup dururlar. Ama süre uzayınca gözleri kararır:

 

Sebepler âleminde bu böyle sürmez diyerek varıp Hasan Can’ın yolunu keserler. Ona söylese söylese Hasan Can söyleyebilir çünkü… Hatta hafif tırip edercesine “Astırırsa astırsın, kestirirse kestirsin, ama Sultan’ımıza bir maruzatımız var!” derler. Hasan Can sorar:

 

“Neye?”

 

“Kendisini ve askerlerini bu hâlde yürütmesine!”

 

Hasan Can varır Sultan’ın huzuruna... Yavuz Sultan Selim Han, Hasan Can’ı sabırla dinler. Beklenilenin aksine inceden inceye gülümser. Sonra kulağına eğilir:

 

“Peygamber Efendimiz önümde yaya olarak bize yol gösteriyorlar” buyurur.

 

Gülşah Bade Nazlıoğlu

 

 

ŞİİR

 

 

İstiklal

 

 

 

On altı devlet kuran bir milletin,

 

Ferdi olmaktan gurur duyarım.

 

İzi yoktur evvel Allah zilletin,

 

Ben hür olan fikirlere uyarım.

 

 

 

Bin yıllık tarihim doludur şanla,

 

Zincire katlanmam dünya, anla.

 

Zaferler kazandık azim, imanla,

 

Derin olmaz asla uykumuz bizim.

 

 

 

Ne pusu bilirim ne de kalleşlik,

 

Bildiğim şeyler dostluk, kardeşlik.

 

Hürriyet yazdığım, çizdiğim başlık,

 

Bundandır can cepte, farkımız bizim.

 

 

 

Övülmüş milletiz, ruhumuz asil.

 

Anadolu dolmuş taşmış kim asıl.

 

Sevdiğini candan sevmektir usul,

 

Can vermede farklıdır ırkımız bizim.

 

 

 

Yedi düvel geldi hepsi yabani,

 

Ne sözleri birdi ne dili, dini.

 

Türk’e ne büyükmüş hepsinin kini,

 

O günleri anlatır türkümüz bizim.

 

 

 

Allah yardımcımız hak yolda bizim,

 

Sığınağımız o dur herhâlde bizim.

 

Her an yanımızda muhalde bizim,

 

Bazen farklı döner çarkımız bizim.

 

 

 

Ramazan Günhan

 

 

MERAKLI BİLGİLER

 

 

SUDAN MUHABBET: Su hayata dair bütün hareket ve etkinliklerin tek aracıdır. Ağırlığının %70'inden fazlası suyun oluşturduğu insanın da aralarında bulunduğu bütün canlı varlıkların cisimlerinin var edilmesinde suyun rolü vardır. Canlılar arasında havasız yaşayabilen varlıklar mevcuttur; ancak gerek hayvani gerek bitkisel gerekse mikroskobik bütün canlı varlıklar arasında susuz yaşayabileni yoktur. Şu bilimsel olarak ispatlanmıştır ki canlı hücrelerin terkibinde en önemli bileşik sudur. Su hayata dair bütün etki-tepkilerin oluşmasında ve dönüşüm ameliyelerinde son derece zaruridir, gereklidir. Diğer hayati madde ve unsurların da en büyük eriticisidir. Suyun kendisini ana madde yapan daha pek çok özellikleri vardır. Kaynağı su olan yağmur da öteden beri merak edilegelmiştir. Varlık sahnesine önce yağmurun mu yoksa önce denizin mi çıktığı bugün bile hâlen kesinleşmiş değildir. Dünyamız güneş sistemi içerisinde okyanuslara sahip tek gezegendir. Bunun sebebi de derecesi 0’ın altında donacağı, 100’ün üstünde buharlaşacağı bir aralıkta bulunmasıdır. Uzay boşluğunda bu mesafeyi koruyan tek gezegen dünyamızdır. [Kur’ân-ı kerimde ve Sosyo-kültürel Hayatımızda Su, Doç. Dr. Nihat Temel]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
osmanlı kartalı 5 Ağustos 2024 12:43

fahri alem muhammet mustafa sav efendimize hürmet oslanlının en önemli şiarıydı bundan dolayı cenabı hak osmanlıya izzet vermişti bundan dolayı laik müptezelleri sevmiyorum