Artık içime özüme dönmek vakti

A -
A +

Eskiden dışa dönük bir insan iken gitgide içime döndüğümü fark ettiriyor bana düşüncelerim...

 

Kendinin farkında olmak da hayatın bir gereği diye düşünüyorum artık. Yoksa ne anlamı kalır ki yeni bir sayfa açmanın... Yeni sayfada beni kıran, inciten, üzen insanlara da yer yok demeyeceğim. Onlar var ve hep bir yerlerde olmaya devam edecekler fakat ben onlarla başa çıkmayı öğrenmiş olarak karşılarına çıkacağım bu yeni sayfada… Bazen umursamamış olarak, bazen tahammül seviyemi daha geniş tutarak çok daha güçlü olacağım.

 

Ben izin vermediğim sürece kimse duygularıma hükmedemeyecek. Eski alınganlıklarım da yok bu saatten sonra aksine sınırlarım var herkese ve her şeye… Olur böyle şeyler diyerek gülüp geçeceğim hayatın saçmalıklarına! Çünkü içimde büyüttüğüm umut, yaşadığım tüm haksızlıklardan ve adaletsizliklerden daha büyük! Beni hayata bağlayan inancım oldukça sevmeye ve inanmaya devam edeceğim bu dünyada. Ümitle daha bir sarılacağım hayata…

 

Ah yeni hayatımın ilk günü, tüm eski acıları unuttuğum değil ama acıların artık beni etkilemesine eskisi kadar izin vermeyeceğim bir başlangıç bu. Bunca zaman başkaları için yaşadım hayatımı bu yüzden artık kendime; içime yani özüme dönme vakti. Bakalım ruhum tüm seslerin ötesinde neyi düşlüyor? Ne kadar kaldı hayallerimden güzel olan gerçekleri yaşamama? Artık engebeler eskisi kadar korkutamaz gözümü. Bir kez teslim oldum ya Yaradan’a, gerisi önemli değil.

 

Merhaba yeni hayatımın ilk günü... Bu bir başlangıç olsun. Kelimeler eksilmez noktalanır yeni hayatımın ilk gününde… Ben yeni bir ben olurum, değişmem belki ama dönüşürüm her defasında daha iyi bir “ben”e… Bunun içindir bu, kalbime attığım reset! Özünü yitirmeden her mevsim yeniden çiçeklenen bir ağaç misali kalbim; yenilenir, kendine gelir.

 

     Kübra Can Karaca

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

     Celle şânühü...

 

 

 

Ey bizleri yoktan var eden Rabbim;

 

Celle Celâlühü, Celle Şânühü...

 

Var edip, kendine yâr eden Rabbim

 

Celle Sübhânehü, Celle Şânühü...

 

 

 

Ey her şeyi duyan, gören Mevlâmız

 

Herkesin rızkını veren Mevlâmız

 

Mümin gönüllere giren Mevlâmız

 

Teâlâ, tekaddes, Celle Şânühü...

 

 

 

Ey Vacib-ül Vücud, ey yüce Hâlık

 

Rahmânsın, Rahîmsin, Kâdirsin, Mâlik

 

Her şeyin sahibi, Melik-ül Melik

 

Celle Sultânühü, Celle Şânühü...

 

 

 

Ey rahmeti sonsuz yüce Allah’ım

 

Amelim kusurlu, çoktur günahım

 

Sensin sığınağım, sensin dergâhım

 

Allahü Zülcelâl, Celle Şânühü...

 

 

 

Ey "Azze ve Celle", ey "Azîmüşşan"

 

Bizler garip kuluz, âciz, perişân

 

Cennette Cemâlin en büyük nîşân

 

Celle Cemâlühü, Celle Şânühü...

 

 

 

Meftunum; dünyâda bir garip erim,

 

İhlâsla yoluna hizmet ederim,

 

Her dâim zikrimdir, hep şöyle derim;

 

Allahü teâlâ, Celle Şânühü...

 

 

 

     Kadir Çetin

 

 

 

 

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST
(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

 

 

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "Peygamber Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) buyuruyorlar ki: (Cennet berâtını elinize almadan sakın sevinmeyiniz. Çünkü ömrü boyunca Allahü teâlânın emirlerine uygun hareket etmiş olan birisi, Cennete birkaç adım kalmışken kötü bir ameli sebebiyle Cehenneme gidebilir. Ömrü boyunca Cenab-ı Hakka isyan etmiş olan bir kâfir de Cehenneme birkaç adım kalmışken iyi bir ameli sebebiyle imana kavuşur ve Cennete gidebilir.)”

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.