Çek imzaya kaldı

Az daha kardeş kurşununa kurban gidecektik!.. Oysa bir gol, bir zaferdi, istediğimiz; akibetimizin EURO96'daki gibi olmaması için. Çok mu istedik ne? *** Bizim çocukların büyüttüğü İsviçre yerine hesapta olmayan yağmur çıktı karşımıza rakip olarak; 10 dakikada gölete döndü St. Jakob-Park'ın zemini... Kayboldu teknik avantajımız, kaldık fizik - fiziğe. Yerden ayağa garanti paslarla oynama plânımız düştü mü suya? *** Ayıkla pirincin taşını ayıklayabilirsen... Arda, Nihat, Gökdeniz ve Tuncay suya çakılıp kaldı, top çıkmadı ayaktan, epey bir süre... Yine de, yüklendik, Allah ne verdiyse kazanmak için... Başka şansımız da yoktu... Biz yüklendikçe İsviçreliler topu ya taca attı ya kornere... *** O kornerlerden birinde Nihat öyle bir vuruş yaptı ki, top kaleci Benaglio'dan döndü geldi, Arda'nın kafasından direğe çarpıp çıktı. Devamında olmayacak bir gol yedik, Hakan Yakın'ın ayağından, su birikintisine çakılıp kalan topu uzaklaştıramayarak... Yazık!.. *** Yakın da sevinemedi, attığı gole!.. Az daha gemiyi batıracaktı. Terim'in ikinci yarıdaki değişiklikleriyle daha bir canlandık. Semih ve Mehmet Topal doğru hamleydi. Golü de bulduk, Nihat'ın pasında Semih'in mükemmel kafa vuruşunda... *** Ardından Arda'nın füzesi... Gemiyi batırmadık... Oh şükür!.. Çek de imzaya kaldı.