Final gibi

A -
A +

Bu yaşıma geldim, böyle bir maç seyretmedim; tempo, mücadele, hırs, goller ve heyecan, "Ölüm Grubu"ndaki İtalya - Hollanda karşılaşmasında zirve yaptı. Sanki puan değil de, final maçıydı. İtalya'nın dizilişi; 4-4-2 mi, yoksa Hollanda'nın sistemi 4-2-3-1 mi, rakamları unuttum... Tekniğe takıldım, Hollanda'nın taktiğine! Sanki bir sihirbazlar topluluğu gösteriye çıkmış, futbol şovu yapıyor. Nefesimi tuttum, ağzım açık seyrettim Van Basten'in muhteşem Hollanda'sını. O ne sürat, çabukluk ve o ne kıvraklık öyle! Koca İtalya'yı sahanın bir bölümüne hapsettiler, istemedikçe çıkarmadılar. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynadılar İtalya ile! Acıdım; Luca Toni'ye, Zambratto'ya, kendini parçalayan Ambrossini ve özellikle de kaleci Buffon'a. Yazık! Onca kurtarışı 5 para etmedi, Buffon'un. Bir adam; bir takımı bu kadar mı etkilermiş; şu Cannavaro, meğer İtalya savunmasını toparlayan tek isimmiş. Sakatlandı ve onsuz İtalya tanınamaz hale geldi; korkak, ürkek, beceriksiz ve zavallı. Sadece Panucci, Materazzi ve Zambrotta da değildi, Van Nistelrooy, Sneijder ve Brocnkhorst önünde sabun köpüğü gibi eriyen... Koca İtalya eridi gitti. İtiraf edeyim, Van Basten'in futbolculuğuna hayrandım. Fakat!.. Öyle görünüyor ki, teknik adamlığına hayran edecek bu şampiyona beni ve benim gibi düşünen milyonları. Tebrikler Hollanda!.. Tebrikler, Wesley Sneijder!.. Doğum günün kutlu olsun!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.