Abdüllatif Uyan

Tâbiîn'den olup, Irak’ta yetişen Bekir bin Abdullah Müzenî hazretlerine, birisi kötü sözler söyledi.

Tâbiîn'den olup, Irak’ta yetişen Bekir bin Abdullah Müzenî hazretlerini, bir zaman kadı/hâkim yapmak istediler bir beldeye.

Tâbiîn'den olup, Irak’ta yetişen Bekir bin Abdullah Müzenî hazretleri, bir gün sevdikleriyle oturmuş, onlarla sohbet ediyordu.

Irak evliyâsından Bekâ bin Bâtû hazretleri bir sohbetinde;

Irak’ta yetişen evliyâdan Bekâ bin Bâtû hazretleri devrinde üç âlim, bu zâtın ziyâretine geldiler bir akşam.

Bekâ bin Bâtû hazretleri, Irak'ta yetişen evliyâdandır.

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerini çok seven talebeleri, bir evde toplandılar.

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin talebesinden Mevlânâ Ârif şöyle anlatıyor:

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin Seyyid Burhâneddîn adında bir talebesi vardı ki, çok severdi bu büyük “evliya” zâtı.

Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

Behâeddîn-i Buhârî hazretleri bir gün sevdiklerine;

Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi, bu zâtı rüyâda görüp; “Efendim, ölmeden önce ne yapayım?” diye sordu.

Behâeddîn-i Buhârî hazretleri bir gün Molla Necmeddîn adlı talebesine “Sana bir şey söylesem yapar mısın?” diye sordu.

Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, bir sohbette bâzı sevdiklerine;

Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretleri, yemek hususunda çok titizdi.

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin talebelerinden Emîr Burhâneddîn şöyle anlatıyor:

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin genç bir talebesi vardı ki bu zâtı çok seviyordu.