‘Ekonomik kriz’ ülkemizi batırır mı?

A -
A +
Türkiye ekonomide sıkıntılar yaşıyor. Bozulan fiyat istikrarı yüzünden vatandaşlar her gün devamlı değişen ve sürekli yükselme eğiliminde olan fiyatlarla karşılaşıyor. Bugün aldığı veya alamadığı şeyin fiyatının ertesi gün yükseldiğini görüyor. Bu kötü duruma atfen bazıları ekonominin battığı veya çok yakında batacağı yolunda yorumlar ve değerlendirmeler yapıyor. Siyasi muhalefet de aynı yaklaşımı benimsiyor ve daha ziyade kötüleşen ekonomik durum üzerinden iktidara muhalefet ediyor. Söylediği, çok ağır bir ekonomik kriz olduğu ve bu krizin Cumhurbaşkanının yanlış ve yetersiz yönetiminden kaynaklandığı... Muhalefet çözüm yolu olarak ise gelecek seçimlerde iktidarın değişmesini ve kendisinin iktidara gelmesini gösteriyor!
 
Adına kriz, sıkıntı, fiyat istikrarsızlığı veya her ne dersek diyelim, ekonomideki kötü durumu hissetmemek imkânsız. Gerçekten, gelir seviyesi fiyatlara paralel olarak yükselmeyen, mecburen arkadan gelen milyonlarca vatandaş bu durumu çok yakından teşhis ve tecrübe ediyor. Bunun hem uluslararası sorunlardan hem de iktidarın yanlışlarından kaynaklanan sebepleri var. Bu sebeplerin hepsi veya tek tek her biri ayrı yazıların konusu. Bu yazıda ele almak istediğim konu, ekonomik krizlerin ülkeleri batırıp batırmadığı ve bu çerçevede Türkiye ekonomisinin batıp batmadığı veya batıp batmayacağı...
 
İktisadi krizler ekonomik hayatın bir realitesidir. Bu krizler zaman zaman doğar ve kaçınılmaz olarak acılar meydana getirir. Bir krizin ne zaman doğacağını önceden tam olarak bilme, tahmin etme imkânı yoktur; çünkü krizler iç içe geçmiş vaziyette işleyen birçok faktörün ve durumun eseridir. İktisatçıların ele aldığı ve tatminkâr bir ortak anlayış geliştiremediği bir sorundur bu. Teoride buna ‘konjonktürel iş dalgalanmaları’ adı verilmektedir.
Zengin olsun fakir olsun hiçbir ülke bu krizlerden muaf değildir. Fakir ülkeler zaten sıkıntıya alışık ve düşük bir refah seviyesinde yaşamakta olduğundan kriz olması veya olmaması oralarda sıradan vatandaşın hayatında fazla değişikliğe sebep olmaz. Bu arada, yeri gelmişken söyleyeyim, ‘sosyalist ülkelerde kriz olmaz’ görüşü de yanlıştır. Sosyalist ekonomilerde bitmeyen yokluklar ve kuyruklar sosyalist ülkelerin daimî kriz içinde olduğunu gösterir. Zengin ülkelerde ise büyük krizler daha kolay algılanır; çünkü milyonlar bu krizlerden ciddi şekilde etkilenir. Dolayısıyla, iktisadi kriz, ekonomik hayat için, bir tür, ‘doğal sosyal’ bir olaydır
 
Dünyanın en gelişmiş ülkesi olarak ABD’ye baktığımızda 2000’de ‘dot.com krizini’, 2007-8’de ‘finansal krizi’ görmekteyiz. Sadece 2007-8 krizinde ABD toplam 7 trilyon dolar kayba uğradı. Milyonlarca insanın on yıllar içinde oluşturduğu birikimiler buharlaştı, havaya uçtu. Bugünkü gelişmekte olduğu söylenebilecek ‘global krizden’ ABD de etkileniyor. Türkiye’deki kriz ise ABD’deki krizden daha ağır geçiyor...
 
Krizler kaçınılmaz bir gerçekliktir ama ülkeleri batırmazBir ülkenin batması için çok büyük çaplı ve üretim altyapısını tamamen veya büyük ölçüde tahrip edecek olaylar gereklidir. İktisadi batış üretim araçlarının ve süreçlerinin yok olması anlamına gelir. Ülke çapında yaşanacak 10 şiddetinde bir depremin tüm fabrikaları ve tarım alanlarını yok etmesi, önlenemez bir salgının ülkenin çalışan nüfusunu büyük ölçüde elimine etmesi gibi hadiseler bunu yapar. Keza bir savaş da benzer durumlara yol açabilir. Bugün Ukrayna, Rusya’nın saldırıları yüzünden böyle bir tehlikeyle karşı karşıya…
 
Bu tür fevkalâde olayların neticesi olmadığı sürece ekonomik krizler ülkeleri batırmazKrizler genel refah seviyesini düşürür. İnsanlar daha az şeyi daha fazla para ödeyerek satın almak zorunda kalırlar. Tüketiciler bazen aradıkları malları bulamayabilirler. İşsizlik artabilir. Ancak, krizler ebedî değildir; sonsuza kadar sürmez. Tarih boyunca çeşitli krizler çıkmış ve bunlar mutlaka çözülmüştür. Bu sefer de öyle olacağından kuşku duymak için bir sebep göremiyorum...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.