Balçiçek İlter

Ankara'da, bir mahalle fotoğrafçısından almıştık o meşhur fotoğrafı... Sıska sakallı adama bakıp ''Bu muymuş Yeşil?'' diye sorduğumu hatırlıyorum...

Taraflar belli, taraftarlar ortada, bir de duruma göre safını seçecek olanlar var ki, en çok da onların hâli beni gülümsetiyor. Zor iş be kardeşim, her tarafa yaranmaya çalışmak...

Yeterince nefes aldınız mı?

Çocuklarla daha çok vakit geçirince insan, hayatının dersini alıyor... Oyunlarında, kavgalarında, sevgilerinde, rutinlerinde dahi şeffaf, bir o kadar da sahici insanoğlu...

Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçip asıl kurtuluşun ve çözümün kendi içimizde olduğunu fark ettiğimiz gün kuş olmaktan çıkacağız biz de galiba...

Ağlama anne, güzel yerdeyim (*)

Yakup Köse'yi tanıyor musunuz? Adını duymuşluğunuz var mı? O, 28 Şubat'ın ağır mağdurlarından... Geçtiğimiz günlerde kendisi için istenen 12 yıllık hapis cezası onandı...

Öncelikle teknolojiyle bu kadar barışık genç bir nesli görünce benim hâlâ umudum var noktasında hissediyorsunuz kendinizi... Öte yandan yaşlandığınızı anlıyorsunuz...

Geçtiğimiz hafta TSK'daki intiharları görüşmek için gittiğim Genelkurmay Başkanlığı'nda yaptığım görümeleri aldığım cevapları ve izlenimleri sizlerle paylaşmıştım.

Lafı dolandırmayalım...

Bir varmış bir yokmuş...

Dümdüz sorayım mı? Lafı evirmeden çevirmeden...

Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile TSK'daki intiharları, astsubayların sorunlarını konuştuk...

Mustafa Balbay'ın çıkışı, kuşkusuz uzun tutukluluk süreleri adaletsizliği karşısında bir zafer... Ama içeride ''takvim''ini yitirmiş, farklı davalardan tutuklu onca insan var...

Anadolu-Mezopotamya seslerinin, dillerinin renklerde biçimlerde vücut bulmasını hayranlıkla izledik... Tüm sancılara rağmen yeni Türkiye'nin yansımasını seyrettik...

Mandela'yı büyük kılan, halkının genlerine âdeta enjekte ettiği ruh haliydi. Çünkü barış böyle bir şey, insan olmak böyle bir şey, emir vererek zor...

Her Türk asker doğuyor mu bilemem ama askerlerin son hızla intihar ettiğini biliyorum, biliyoruz... Peki niye görmezden geliyoruz?..

Aslında teşekkürleri sıralayacaktım alt alta...Türkiye Gazetesi'ne geçiş sürecinde verilen desteklere, kösteklere, kaş kaldıranlara, alay edenlere, iyi, kötü niyetlerini sunanlara kocaman bir 'sağ olun' diyecektim...