Önceki gün aşağıdaki paylaşımı yaptım Twitter’da:
“Benim en çok merak ettiğim Joe Biden’ın 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Millet İttifakı’nın görünür ve görünmeyen bileşenlerinden kimi aday göstereceği.1-Ekrem İmamoğlu2-Mansur Yavaş3-Meral Akşener4-Ali Babacan5-Kemal KılıçdaroğluABD hâlâ kararsız nedense.”
Bu paylaşımımın altında yazılan
yaklaşık 700 yorumun ortak özelliği beni çok şaşırttı. Çünkü yorum yapanların ezici bir çoğunluğu,
Joe Biden’ın seçenek olarak belirttiğim isimlerden hangisini
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstereceğine kafa yordu ve tahminlerde bulundular. Kimi
Meral Akşener dedi, Kimi
Mansur Yavaş ve
Ekrem İmamoğlu. Tabii Joe’nun
Ali Babajohn’ı aday göstereceğini söyleyenler de az değildi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu merak ettiniz değil mi? Ona da vardı birkaç destek!
İnanır mısınız, iktidar ve Erdoğan taraftarlarından ya da muhaliflerden biri de çıkıp “
Yahu Joe biden da kim oluyor ki bu ülkenin içişlerine karışıp muhalefetten bile olsa aday gösterebiliyor, bu cüreti nasıl bulabilir” mealinde bir söz söylemedi, yazmadı.
İki kişi hariç. Biri muhalif bir isim, diğeri de sıkı Erdoğancı bir hanım.
Muhalif olduğu anlaşılan
Orhan Doğan isimli Twitter kullanıcısı
“Cumhurbaşkanlarımızı Amerika mı belirliyor?” diye sordu.
@glyy_reis isimli sıkı Erdoğancı bir hanımefendi ise
“Fuat Bey, çok önemli mi Biden’ın fikri zikri. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışarıdan icazet alacak bir Devlet değil. Biz işimize önümüze bakalım” dedi.
Bu ikisi dışında yorumlara baktığımda çıkardığım
SONUÇLAR işe şu oldu:
1- Paylaşımıma
muhalif kesimlerden neredeyse hiç tepki gelmedi. Demek ki onlar için bu olağandı. Ne acıklı, ülkemin
muhalif insan profili.
2- İşin garibi
iktidarı destekleyenler de ABD Başkanı
Joe Biden’ın Millet İttifakı adayını belirlemesine gayet olağan bakıyordu. Bu da onlardaki Millet İttifakı bileşenleriyle ilgili
emperyalizmin iş birlikçisi algısının ne denli güçlü olduğunu göstermekteydi.
Aslında bu sonuç boşuna ortaya çıkmadı.
MİLLET İTTİFAKI denen bu rezil çukurun
ABD ve Batı ile girdikleri kirli ilişkilerin halkımızda nasıl bir algıya yol açtığını, bu
DOLAYLI İSTATİSTİK net biçimde gösterdi.