Halime Gürbüz

Çinlilerin güzel bir sözü var: “Bir saatliğine mutlu olacaksanız, şekerleme yapın; bir günlüğüne mutlu olacaksanız, hobinizle uğraşın; bir aylığına mutlu olacaksanız, evlenin; bir yıllığına mutlu olacaksanız, bir servete konun; tüm hayatınız boyunca mutlu olacaksanız, işinizi sevin…”

Hayat kimseye gül bahçesi vadetmiyor... Muhakkak ki zorluklar, sıkıntılar, imtihanlar var. Olacak da...

“Benjamin Franklin elektriği buldu ama... ilk karısını çarptı!!!" Muştucan Gammaz/Amerika (Aha)

Ne güzeldir; İnsan olmak, insanca davranabilmek...

Solomon Adaları'nda yaşayan yerlilerin ilginç bir ağaç kesme yöntemi olduğunu biliyor muydunuz?

“Çamur atma; hedefini şaşırır, kirli ellerinle kalıverirsin!” demiş bir düşünür. Kalbi mühürlü fitneciler, ruhu satılmış hainler salya akıta akıta yalan ve iftira üretedursunlar biz doğru ve kaliteli iş üretmeye devam ediyoruz...

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın “Sakal bıyık bırakın” tavsiyesinin bıyık modasında etkili olduğunu biliyoruz. En son aday tanıtım toplantısında AK Parti Kocaeli Başiskele Belediye Başkan Adayına “Neden bıyığın yok?” sözlerinin ardından aday Yasin Özlü de bıyık bıraktı ve yeni imajını sosyal medyada paylaştı. Bu konuda espriler de bol ve keyifli. Ve fakat muhalifler her şeyden olduğu gibi bu durumdan da rahatsız. Utanmasalar “Erdoğan bayanlara bıyık bıraktırtmıyor, ayy resmen cinsiyet ayrımcılığı yapıyor!” diye eylem yapacaklar.

Eskiler bilir, yetmişli yıllarda bir "Petroçelli" vardı… TRT’nin tek kanal olduğu zamanlarda, herkesi zekâsına ve hitabetine hayran bırakan, haklının yanında olan para almadan iş takip eden ve kazanan başarılı ama beş parasız bir avukat...

Sadece ‘normalin ve sağlıklı olanın’ bilincinde olanlar sapmanın farkına varabilir ve bir gariplik var diye terapiye gider. Şahsi fikrim şu ki; psikoloğa, psikiyatriste gidenlerin çoğu sağlıklı olduğunu iddia eden gerçek rahatsızlar tarafından psikolojisi bozulmuş kişilerdir...

Misafir ağırlamak sanattır ve yurdum insanı bu sanatın erbabıdır. Peki bu önerme geçerliliğini korumakta mıdır? Samimi, özenli ve misafirperver insanlardık biz... Hiç düşünmeden evinin kapılarını ardına kadar açan, en özelini güzelini sunmaya çalışan, “nasıl olsa bi tencere kaynıyor" diyerek haftalarca kalınsa dahi gocunmayan misafirperver insanların yerinde yeller mi esiyor?

Bazen birilerinin bize ayna tutması faydalı olabilir... Eşi yumurta pişirirken adam bir anda mutfağa girdi. Yumurtaları görünce aniden tepki verdi. “Dikkatli ol! Dikkat et! Biraz daha tereyağı koysana! Aman Allah yaa!”

Eskiden mektep ve medreselerde bir ders olarak okutulan ilm-i siyasete bugün de hayli ihtiyacımız var.

​Başka yerde yaşayamam… Elin memleketlerinde millete monotonluktan gına gelmiş, bizde her gün bir aksiyon arkadaş. Çevreyi korumak amacıyla 1 Ocak itibarıyla başlayan paralı poşet uygulaması tek derdimiz oldu. Üç ürün için beş adet kullanma, poşetleri artık öyle üçer beşer alıp diğer poşetin içine sıkıştırmalar bitti... Yirmi beş kuruş tanesi!

Hani vardır ya bazı tipler, her şeyi eleştirip hiçbir şeyi takdir etmezler, her şeyi sadece ve sadece onlar bilirler. Üstelik hiçbir bilgi ve birikimleri olmaksızın… “Cehalet ne güzel ya, her şeyi biliyorsun!” dediğiniz oldu mu hiç?

​Yeni bir yıl daha başladı, bir yılbaşı daha atlatıldı. Birileri, Dünya'nın Güneş etrafında bir turu tamamlamış olmasını çam dikip, içip-kusup coşkuyla kutladı! Spot ışığı bol alışveriş merkezlerinde, butiklerde, pazarlarda çekirge istilası gibi tüketim histerisi yaşandı. Hatta naftalin kokulu tuhafiyelerde, doğumundan bu yana pazen tercihli teyzeler "kırmızı" çamaşır aldı...

Son günler... Bir yılın daha sonuna geldik sayın seyirciler. Kâğıt üzerinde de olsa yeni bir yıl başlıyor. Çoğumuzun içinde de bir muhasebe.

​Kadınlar bilir... Her şeyi ve her şeyin en iyisini. Manipülasyonunun da... Hız limitini aştığı için çevirmede durdurulan yaşlı kadın oldukça sakindir. Hiçbir şey olmamış gibi camı açar ve yanına yaklaşan polisle konuşmaya başlar. “Bir sorun mu var memur bey?"

​Nasreddin Hoca yaşlanmış ve uykusuzluk çekmeye başlamış. Her şeyi denemiş sıcak banyo, ilaç, ot kök bitki ama hiçbirinin faydası olmamış. Ve çocukları rahatsız olmuş, çünkü Hoca uyuyamadığı zaman evdekileri de uyutmuyormuş. Gece, tüm aile için kâbus oluyormuş...

Her insan ayrı karakter bittabi lakin her kadın da ayrı bir dünya... Ve kadın da dünya da birçok yönüyle benzerdir aslında;

Yılbaşı yaklaştı ya indirimler, kampanyalar, alışveriş festivalleri gırla. Şimdi tam indirim zamanı, tabii ki alışveriş de... Alışveriş candır, rahatlatır, sinir bozukluğuna iyi gelir, keyif verir, zengin gösterir, kimi zaman maaş daha alınmadan bitebilir, “gökte indirim var” deseler çoğumuz merdiven dayayıp çıkabilir. İyi hoş da, al al nereye kadar? Bilinçli tüketiciyiz biz! Paramızı yedirtmeyiz! Hayyt!