Halime Gürbüz

Erma Bombeck, hayata mücadeleci bakışı ve komik köşe yazılarıyla fenomen hâline gelmiş Amerikalı bir köşe yazarı. Kadın, aile ve çocuk üzerine makaleleriyle tanındı, çok satanlar listesine giren on beş kitap yazdı. En etkileyici yazılarından biri ise, 1996 yılında kansere yenik düşmeden önce kaleme aldığıydı. Bu onun son makalelerinden biri olmakla birlikte hayata dair muhteşem notlar sunmaktaydı;

‘İyilik...’, asidi kaçmış kola şişesi kıvamındaki bireyin "N'aaber?" sorusuna verilen bayık cevap değildir! İyilik, insanlık sanatıdır!.. Vicdanın tonudur... Mutluluğun yoludur...

Yakın zamanlarda bir dükkân açmış olan adam, dükkânının tepesine; “Burada taze balık satılır” yazan büyük bir tabela astı.

Ofsayt…

Dün bir hayli stresli bir gündü. Yağmur yağınca İstanbul taksilerine bir hâller olur, bilenler bilmeyenlere anlatsın, şekerler eriyorlar, ara ki bulasın.

* Bütün kurabiyeler unla yapılır zaten ama niye sadece un kurabiyesinin adı un kurabiyesidir?

​Bu zamanda adam gibi adam yok kardeşim. Aaah, ah... Eski erkeklerin yüreğinde mangal yakılır, bıyığından adam asılırdı!" Pekii, o eski kadınlar nerede? Hani o Türk Sanat Musîkisi'ne ilham kaynağı olan, adına manzumlar yazılan, kirpikleri ok olup yürekleri delen, bir nazarı bir tebessümü cihana değen kadınlar nerede?

Hanımım ne söylerse çıkmam onun sözünden 
 Ne arzu ettiğini keşfederim gözünden 



Yattığı gibi uyuyan, uyuduğu şekilde yataktan kalkanlara hayranım.

Dedikodu, kadınlara yakıştırılırsa da erkeklerin kadınlardan hiiiç geri kalır yanı yok...

​Küçük çocuk, annesi nakış işlerken dizlerinin dibinde oturup onu seyretmeyi çok severdi. Bir keresinde aşağıdan annesine doğru bakıp sordu:

Mevsim itibarıyla herkes grip nezle. O değil de, öksürük fena. Eski bedford kamyon motorunun sesini aratmayan da var böngür böngür ciğerden çıkanı da… Hemen zencefil bala davranmayın, her öksürük gerçek değildir aldanmayın.

Türk kadını sever temizliği. Öyle ki canını dişine takar hatta tehlikeye atar. Misal kaçıncı katta yaşıyor olursa olsun, cama çıkaar o en uç köşede kalmış kiri de silmek için Örümcek Adam da dâhil bilcümle 'süper kahraman'a taş çıkartır, uzanııııır siler! Rumen jimnastikçilerden daha elastik figürler, ip cambazlarından beter el-göz-kol-bacak koordinasyonu. Hepimiz yaşıyoruz bunu. E hâliyle “Alo, temizlik var bi yardım gelsene” dendiğinde fırladım.

Zeki insan ne zaman nerede aptal olması gerektiğini bilendir...

Duyduğum anda saçlarımı diken diken eden bir cümle; “bi white chocolate mocha aliimm” Afiyet olsun alın, için de…

Yiyoruz, lüp lüp götürüyoruz ama bilmiyoruz! Kim kalburabastı, çete mi bunlar?

Kendini karşısındakinden daha zeki zanneden ve insanın aklıyla dalga geçen tüm şaşkınlara;

Ninem diyor ki atasözlerini pek seviyorsunuz diye bu konuya el attım azizim. Toplaşın hep birlikte şu meseleye eğilelim. Efenim, atasözleri, TDK'ya göre; uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözler. Yeni neslin anlayacağı şekilde özetlemek gerekirse; geçmişin en çok retweet almış tweetlerine atasözü diyoruz gençler…

İLK GÖZ AĞRISI: Eskiden savaşlar çok olduğundan Anadolu'nun hemen her köyünden, her hanesinden cephede savaşan bir asker olurmuş...

Kelimelerin hunharca kullanılması her dem rahatsız etmiştir beni. Hele şu son zamanlarda dillere pelesenk edilen "gıybet" kelimesi. "Gel gıybet edelim" lafları, "gıybet time" hastagleri... Neyse sonra detaylı inceleriz, konumuza dönelim.