Akıl tutulması!

''Şenol Hoca’nın kumarı, Beşiktaş’ı Avrupa’da tökezletti. Yazık! Tosun Paşa ve Q7’nin çabası da yetmedi''

Bu sevda böyle bitmezdi! Az daha hezimet, sanki içimde bir hançer; hazmedilecek gibi değildi. Söyleyin, kederler mi dolduracaktı o anlamlı sessizliğin içini... Hayır, Beşiktaş, bu kadar kolay mı teslim olamazdı, Benfica’ya? 
O nasıl bir ilk yarı? Şaşırdım, yanıldım, dahası kahroldum arkadaş! Bir takım, “tarihi gece” diye önem verdiği bir maça böyle mi hazırlanır? Belli ki; Beşiktaş daha maça çıkmadan kafada kaybetmiş mücadeleyi; kurgu yanlış, kadro yanlış ve hazırlık eksik. Bu işte bir tuhaflık var arkadaş, Cenk’i, İnler’i kulübede oturtan kafa, Beck’ten sol bek üretmiş, hangi aklın eseridir bu? Gökhan Gönül’e yer açmak için böyle bir kumara ne gerek vardı? Ya o, orta sahanın hali neydi, öyle? Atiba’yı hiç bu kadar panik içinde görmedim. Tolgay deseniz, sanki tribündeki seyirci. Ya Aboubakar keyfe keder başladı maça, önde pres yok. Hal böyle olunca dev maç, Benfica’nın direkler arası sirk gösterisiyle karışık gol şovuna döndü. Hele Guedes’in attığı gol, gafletten başka bir şey değil. Atiba ile başlayan, Tolgay ve Gökhan Gönül ile devam eden hatalar zincirinde bir dizi yanlış var ki, her biri affedilmez ders niteliğinde. Ya Samedo’nun golü ilkinin farklı bir versiyonu. Direklerde bant yapan topu Fejsa dokunduğunda kendi kendime sordum. Bu seviyedeki bir takım 32 dakikada üç gol mü yer? 
Yemezdi, yememeliydi ama Şenol Hocanın yaşadığı akıl tutulması ile bu hazin sonu hazırladı, dün. Neyseki Cenk’in o jeneriklik röveşatası ve Q7’nin penaltı golü ardından Aboubakar karanlık geceden süt beyaz bir ümit çıkardı. Bu güç varken, bu çile niye!

MAÇIN ADAMI

Cenk Tosun 

Kulübeden geldi, hezimeti kabullenemedi, jeneriklik golü ile heyecan verdi.