Ah Talisca ah Caner!
2 Kasım 2017 02:00
Gönlüm diyor ki, “Bu takıma kupa yakışır!” Ancak devlerin rekabet ortamını düşününce eksik o kadar çok ki...
Büyük bir hikaye yazmayı kafasına koyan Beşiktaş usta bir terzi gibi Devler Ligi’nin ölçüsünü alıyor. Bakın, dün de -Avrupa’da yarı final oynayan- Monaco’yu dize getirdi Cenk Tosun ile. Artık tur garanti. Bu bir ilk ve büyük gurur.
Ancak futbolun tuhaf bir yönü var. Eğer en iyisi için mücadele etmezseniz elinize geçenle yetinmek zorunda kalırsınız. Oysa daima ileri bakmalı, siyah-beyazlı fırmayı giyenler. Bu sözlerim; özellikle Talisca ve Caner’e...
Niye, bu ikisi; dün gecenin Beşiktaş adına en çok aranan iki adamıydı.
Kurt teknik adam Şenol Güneş, ‘etik değerler, prensip’ ve ‘devamlılık’ adına ikisine de çizik attı. Doğru mu yaptı, kesinlikle.
Gerçi Talisca kulübedeydi ama olması gereken yeri aslında sahaydı (sonradan da olsa girdi). Düşünün, ilk yarı tam 5 pozisyon üreten bir Beşiktaş gerçeği varken tabeladaki skor, 1-0 Monaco lehineydi. Eğer ilk maçta Monaco’yu deviren Talisca olsa inanın o pozisyonlardan en az biri gol olurdu. Yine Beşiktaş, engel olamadığı Lopes’in golünü sol beki Adriano’nun hücuma çıkarken kaybettiği top yüzünden yedi.
Caner olsa o hatayı yapar mıydı, asla!
Şimdi, kime kızmalı; Talisca’ya mı, Caner’e mi yoksa Şenol Hocaya mı?
Talisca, son maçlarda ciddi düşüş içindeydi, hocanın Oğuzhan tercihi, yerindeydi. Tıpkı, “istikrar” adına Caner’e çizik atması gibi.
Eğer, Beşiktaş’ta her şey dört dörtlük olsa diyeceğim ki, “Bu takıma kupa yakışır!” Ancak, bu kulvardaki Real Madrid, Barcelona, Bayern Münih, MANU ve M.City gibi devlerin olduğu rekabet ortamını düşündüğümde eksik o kadar çok ki...
Tabii ki, Şampiyonlar Ligi’nde kupa kazanmak bir Türk takımı için rüya! Ancak hayallerimizi doğru projelendirirsek üç-beş yılda o kupayı kazanmak imkansız değil, mantıklı bir hedef olur.
Diyeceğim şu ki, aşmalıyız kendimizi.
MAÇIN ADAMI: Pepe