Suat Arslanboğa’nın eseri!

Bir hakem bir karar ile maçı bir takımdan alıp diğer takıma verir mi, Suat Arslanboğa verdi. Yazık!

“Bütün kupaları toplayacağız!” demişti, kurt teknik adam... Akhisar’ı yenerek Ziraat Türkiye Kupası ile işe başladı, hayırlı olsun.
Fakat soruyorum.
Bir hakem bir karar ile bir maçı bir takımdan alıp bir başka takıma verir mi, Suat Arslanboğa verdi. Yazık!
VAR da tüy dikti bu duruma. Fakat işin daha komik tarafı Lopes’in bardağı taşıran itirazıydı. Oyun disiplini ve öfke kontrolü olmayan Akhisar gibi takımlar Manu ile maçta öne geçse de kalecisi Fatih penaltı kurtarsa da böyle zayıflıkla final kazanamazlar.
Tecrübe bu işte. İlklerin takımı G.Saray ve de kupa koleksiyoncusu Terim, böyle durumlarda kazanmayı bilir. Nitekim bir kenar hamlesi ile Sinan ve Feghouli ile mutlu sona erdi G.Saray, helal olsun.
Bu moral, peki lige nasıl yansır? Asıl konu bu. Doğrusu Fatih Terim’in Linnes ve Selçuklu başlangıç on biri aslında Başakşehir maçı düşünülerek kurgulanmıştı. Bu haliyle G.Saray zayıf orta sahasıyla Akhisar’a “Buyur sen oyna” türünden bir avantaj sunmuştu. Fakat lige havlu atan Akhisar, -elinde kalan son fırsat olan kupayı da kaybetmemek adına- savunmasını önde kurmasına rağmen ilk yarıda Manu ve Güray’ın bir iki sürpriz atağı dışında rakibinin üstüne gitmedi.
Bu bölümde Onyekuru ve Feghouli’nin inanılmaz çabasına rağmen Belhanda ile Selçuk yan paslarla idare etti.
Elbette ilklerin takımı G.Saray. Fakat asıl mesele G.Saray için Başakşehir’i yenip ligde de şampiyon olmak mı? Fatih Terim’in en büyük düşü Şampiyonlar Ligi’nde bu ülkeyi en iyi şekilde temsil edebilmek.
Yoksa kupa çok G.Saray’ın müzesinde... Şampiyonlar Ligi ve Süper Kupa hariç, bir kulübün alabileceği bütün kupaları zaten topladı Terim, 18 kupa az mı? Tebrikler.

MAÇIN ADAMI: Suat Arslanboğa