Hayalen kâbusa!

A -
A +

Sadece zengin kadınların estetik yaptırdığı günler geride kaldı. Artık erkekler ve ergenler de katıldı kervana. Almanya’da 14-29 yaş arası gençlerin beşte biri estetik ameliyat olmuş ya da olacak.

Burun kemeri, dudak kalınlığı, yüz çizgisi…
Bunlarla oynatırken biraz düşünseniz iyi edersiniz çünkü eski simanız yerine gelmeyecek bir daha. O size has ifadeler kaybolursa üzülürsünüz sonra.
Keşke ellettirmeseydim diyenlerin büyük ekseri burunlarını beğenmiyor. Niye? Çünkü işi hekime bırakmıyor, bir artistin resmiyle gelip “Bundan olsun” diyorlar.
İyi de siz aynı alın genişliğine, aynı göz açıklığına, aynı çene sivriliğine sahip misiniz acaba?
İmpala farı takmakla TOFAŞ, Şevrole olmaz. Hatta Murat bile diyemeyiz artık ona.

Hayalen kâbusa!

BURNUNUZUN DİKİNE
Burun oynamaya gelmez, daha uzun, daha kısa, daha sivri, daha kalkık derken içi görünmeye başlar. Fazla oyulan kemik yüzünden ucu düşebilir. Bazen mandalla sıkılmış hissi verir, bazen de sanki iki ayrı parça…
Cerrahın mübalağalı müdahalesiyle burun ucu uzayıp dudağa doğru sarkabilir. Hepsi bir yana ellenmiş olduğunun hissedilmesi bile bir kusurdur kadınlar arasında.
Yeni burunlarını mutsuzluk sebebi yapan hanımlar tekrar tekrar girer bıçak altına. Her seferinde doku kaybolur ve yüzün ortasında fiş deliği gibi iki çukur kalır sonunda. Ki, “domuz burnu” diyorlar buna.
Evet burun estetik açısından mühim ama solunum ve koku da lazım insana. Eğer sıkıntısız soluyabiliyorsanız oturun şükredin, hekiminiz bunun ne büyük bir nimet olduğunu anlatsın size.
Ha burnunuzda eğrilik vardır, tıkanma vardır, solunumdan yana sıkıntılısınızdır o başka.
Hazır ameliyat yapılırken şekle sokulabilir icabında.

SEKTÖR BÜYÜYOR
Piyasanın nabzını tutan cerrahlara sorarsanız burun estetiği, yılın her mevsimi güvenli olarak yapılabilir. “Yağmur yağdı gelin, güneş açtı yine gelin!” Sadece “Kışın soğuğa çıkmayın, yazın havuza girmeyin” diyorlar o kadar.
ABD’de 1997’de 2,1 milyon estetik operasyon yapılmış. 2011’de kaça çıkmış biliyor musunuz 9,2 milyona. Takriben 10 milyar dolar harcamışlar. 2019 itibarıyla katlanmıştır mutlaka.
Tabii bunların içinde cerrahi olmayan operasyonlar da var. Botoks, saç ektirme, liposuction (yağ aldırma)...
Sadece zengin ve yaşlı hanımların estetik yaptırdığı günler geride kaldı. Artık erkekler ve ergenler de katıldı kervana. Almanya’da 14-29 yaş arası gençlerin beşte biri estetik ameliyat olmuş ya da olacak.
On beş yaşındaki bir yeni yetme için çok kötü görünen hatları 15 yıl sonra şirin gelecektir oysa. Çoğunun kusuru da yok, kuru takıntı, hani insan kendini itici sanır ya o yaşlarda.
Telakkiler de değişiyor bu arada. 1960’larda sırtı kayık gibi oyulmuş, mini mini kalkık burunlar modaydı. Artık bunlar yapmacık bulunuyor.

GERDİREN GERİLİR Mİ?
Estetik ameliyattan sonra mükemmel çene, dudak ve beden ölçülerine sahip olacağını sananlar, hayal kırıklığı yaşıyor, eteğini tutan başka cerraha koşuyor.
Bilhassa rinoplasti ile aradığını bulamayan kadınların hayatı kâbusa dönüyor. Hayallerinin yıkıldığından dem vuruyor, maddi ve manevi tazminat istiyorlar. (Bilirkişi tabip olacağı için kuruş çıkmaz.)  
Önceki cerrahı acımasızca tenkid ediyor, yeni bir ameliyatın sıkıntılarını bitireceğine inanıyorlar. Aksine tekrarlayan ameliyatlar yeni yıkımlar getirecek. Kanlanma, lenf akımı, deri beslenmesi istenen seviyede olamayacak bundan sonra.
Hele simetriye takanları ikna pek zor, her yüzde asimetri vardır ama bunu nasıl anlatacaksın.
Şahsın şekli şemali ile “aşırı” uğraşması ayrı bir hastalık. Estetik cerrahtan ziyade psikiyatristin yardımına muhtaçlar.
Müdahale sonrası şişlik, morluk ve ödem için endişeye mahal yok. Ancak ilk günlerde güzel görünen burnunuz zamanla gözünüze hoş gelmeyebilir. Çünkü ilk üç ayda ödem alttaki hataları örter saklar. Burnun son hâlini alması yaklaşık bir-bir buçuk seneyi bulur, bu süre iyi anlatılmalı hastaya.

RİSK ELBETTE VAR
Bütün cerrahi tatbikatlar gibi estetik ameliyatlar da (nadiren) ölümle neticelenebilir. Kalp, böbrek, akciğer, karaciğer, diabet ve tansiyon hastaları ve pıhtılaşma sıkıntısı yaşayanlar için risk elbette var.
Sarkma ve kırışıklık şikâyetlerinde ameliyatın başarısı cildin değil, derin dokuların askılanıp gerilmesine bağlıdır. Operasyon 6 saat kadar sürebilir, üç-beş gün yüzünüzde ciddi ödem (şişlik) akabinde morluklar oluşabilir. Kanama, açılma, enfeksiyon, iltihap, his azalması, sinirlerde zedelenme gibi komplikasyonlar yaşanabilir.
Botox ise anaerop (oksijensiz ortamda üreyen) bir bakteriden üretilir. Tatbik edildiği yerdeki kasları kısmen felç eder. Tesiri kalıcı değildir, tekrarlanır, arzu ediliyorsa.
Kırışıklıklar yok edilirken mimikler de kaybolabilir. Simanıza bir donukluk, tuhaflık oturabilir.
Yazarın biri “Niçin standart bir kalıba gireyim ki” demiş, “ameliyatla değiştirilmiş sima, bir nevi sahte para.”
Herkes güzeli sevmez ama herkes sevdiğini güzel sanır. Keşke ameliyat olmak yerine, mutlu olmayı öğretebilsek çocuklarımıza.

Hayalen kâbusa!

SÜRÜN SÜRÜN SÜRÜNÜN
Peki bir krem sürüp güzelleşmek mümkün mü?  Yoo ama siz öyle sanmaya hazırsanız paranızı niye almasınlar?
Siz pangınotlar demetleyip uzatıyorsunuz, onlar da alıp koyuyor kasasına.
Elinizi vicdanınıza koyun. O resimdeki fotomodellerin kreme mreme ihtiyacı var mı acaba?
Bu tezgâh ne yazık ki yürüyor. Sizde güzellik, onlarda nakit hırsı olduktan sonra…
Cildinizin sıhhati için yapacağınız tek şey var. Korunmak!
Nelerden korunmak? Biri güneşten, öbürü sigaradan!
Unutmayın bronzlaşmanın da bedeli var!

Hayalen kâbusa!

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.