5'inci Dünya Su Forumu başlarken

Daha önce de bu köşede değindiğimiz, Beşinci Dünya Su Forumu yarın başlıyor. Bir hafta sürecek (16 -22 Mart) Forumda, 23 ayrı konuda 115 oturum yapılacak ve bu oturumlarda 700'den fazla bildiri sunulacak... Seçim atmosferinin bir hayli ısındığı şu günlerde, temennim o ki; yerli medya su konusundaki bu önemli aktiviteye, liderlerin seçim mitingleri kadar ilgi göstersin!.. Zira dünyanın yaklaşık yüz elli ülkesinden gelecek binlerce uzmanın tartışacağı konuların, su ve su ile ilgili kritik alanlar olması bu forumun önemini kendiliğinden ortaya koyuyor. Su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve yönetimi ile ilgili onlarca, belki yüzlerce konunun tartışılacağı bu Forumda; siyasi, ekonomik ve sosyal-kültürel yönden bütün memleketleri çok yakından etkilemeye aday fikir ve görüşlerin ortaya ileri sürüleceği bu önemli aktivitenin, ülkemiz açısından da neler getirebileceğini dikkatle izlemek gerekiyor. Çünkü su meselesi, giderek uluslar arası ilişkilerin belki de en çetrefil konularından biri haline geliyor. Su kıtlığından veya su kaynaklarını tehdit eden çeşitli tehlikelerden (iklim değişiklikleri, küresel ısınma, çevre kirliliği vs.) dolayı; ülkelerin milli güvenliği de tehdit altına girdiğinden, mesela atmosfere salınan sera gazları konusu, bir anda bütün devletlerin ortak konusu haline gelmektedir... Yağış rejiminin yeryüzü coğrafyasında çok farklı olması (Mesela Afrika ve Güney Amerika'daki büyük çöllerde, uzun yıllar ortalama yağış sıfır mesabesinde iken, Hawai adalarında yahut Hindistan'ın bazı bölgelerinde bu miktar 10 -11 metre seviyesindedir...), keza yeryüzündeki yüzey sularının (nehir ve göller) dağılımının çok farklılık arz etmesi, dünyadaki insanların yerleşim yoğunluğunu doğrudan etkilemektedir. Düşününüz ki, yıllık global yağış miktarının üçte biri Latin Amerika ve Karayiplere düşerken, Avustralya kıtasına düşen miktar sadece yüzde bir mesabesindedir. Su kıtlığı dünyadaki gıda üretimini, ekonomik kalkınmayı, siyasi istikrarı, kamu sağlığını ve tabii çevrenin korunmasının doğrudan etkilemektedir... Su kıtlığı ve su kaynaklarının kirlenmesi sebebiyle, her yıl milyonlarca insan hastalanmakta ve hayatını kaybetmektedir. Beşinci dünya su forumunda işte bütün bu konular çeşitli seviyelerde geniş biçimde tartışılacak. Dünyadaki yeni çevrecilik anlayışı ve siyasi yaklaşımlar sebebiyle, sulama ve enerji politikalarında çok derin görüş ayrılıkları ortaya çıkmaktadır. Öyle ki, çevreyi korumak için insan soyunu azaltmayı dahi öngören "Eko -Faşist" cereyanlar giderek güçlenmektedir!.. Şüphesiz su, çevre ve iklim değişikliği alanlarında Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiren gelişmeler var ve bunların dikkatle takibi gerekmektedir. Özellikle, büyük baraj yapımı konusundaki önleyici faaliyetlere dikkat çekmek isterim... Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen 5'inci Dünya Su Forumunun hem ülkemiz, hem de bütün dünya için yararlı olmasını diliyoruz. CÜNEYT ER'E DUA EDELİM! Kıymetli okuyucularımız; daha evvel de buradan duyurmaya çalışmıştık. Amsterdam'da düşen uçakta ağır yaralanan yazarımız Rahim Er'in oğlu Cüneyt Er, halen yoğun bakımda tedavi görüyor. Aile efradı Hollanda'da, Cüneyt'in başında, onun bir an önce şifaya kavuşmasını bekliyor... Bu vesile ile tekrar bütün okuyucularımızın sevgili Cüneyt için dua etmelerini, böylece Er ailesine manevi destek vermelerini istirham ediyoruz. İnşallah, sevgili Cüneyt tez zamanda şifa bulur!