Virüsün artçıları!..

A -
A +
 
Bugüne kadar sadece depremlerin artçılarını duyuyorduk. Meğer virüsün de artçıları varmış! Artçıların yanında bir de virüs salgınında hangi dalgaların hüküm sürdüğüne dair, dünyada kafa karışıklığı yaşanıyor.
 
Koronavirüs sarsıntıları giderek şiddetleniyor!.. Avrupa’da ve dünyada salgının yayılma hızı bir türlü yavaşlatılamıyor. Son 24 saatte Fransa’da 6 bin 111, İspanya’da 9 bin 658 vaka tespit edildi. Bu rakamlar gerçekten ürkütücü. An itibarıyla Fransa’da 259 bin 698 vaka ve 30 bin 576 ölü kaydedilmiş durumda. Paris’te dün itibarıyla maske takma mecburiyeti uygulamaya kondu. İspanya’da 429 bin 507 vaka ve 28 bin 996 ölü… İtalya’da 263 bin 949 vaka ve 35 bin 463 ölü. İngiltere’de 330 bin 368 vaka ve 41 bin 477 ölü… Avrupa’daki özet tablo böyle. Dünyada en yüksek vaka sayısında Amerika başı çekiyor. Toplam 24 milyon küsur vakanın dörtte biri ABD’de. 6 milyon küsur vaka ve 183 bin küsur ölü… Virüs ABD’yi ekonomik olarak da çok büyük bir strese sokmuş durumda. ABD ekonomisi tarihinin en büyük daralmasını yaşıyor. Rekor seviyede işsizlik ve bunun beraberinde getirdiği sosyal huzursuzluklarla baş etmeye çalışıyor. Bu gergin ortamda başkanlık seçimleri de iyice yaklaşan ABD’yi Brezilya takip ediyor. 3 milyon 674 bin 176 vaka. Ölü sayısı da 119 bini çoktan geçti. Brezilya’dan sonra da Hindistan geliyor. Hindistan’daki vaka sayısı hızla artarak 3 milyon 246 bin 929’a yükseldi. Ölü sayısı da süratle yetmiş binlere tırmanıyor. Ancak hem Brezilya’nın hem de Hindistan’ın açıkladığı rakamlara ihtiyatla bakılıyor. Özellikle nüfusunun kalabalık ve ülkenin gelişmişlik durumu dikkate alındığında sağlıklı istatistiklerin tutulması hiç de kolay değil. Brezilya ve Hindistan’dan sonra, vaka ve özellikle ölüm oranının çok yüksek olduğu ülkelerin başında Meksika geliyor. 580 bin küsur vaka ve 62 binden fazla ölü…
Evet, görüldüğü üzere virüsün hiç şakası yok!.. Şimdiye kadar artçı sarsıntıları hep depremler dolayısıyla duyardık. Ama öğrendik ki, virüsün de artçı sarsıntıları varmış… Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, birinci dalganın artçılarının büyük rakamlarla geldiğine dikkat çekiyor. Gerçekten bir ara ülkemizde 800’lere kadar inen günlük vaka sayısı yeniden 1.500’lere tırmanmış durumda. Prof. Kara, kış mevsimine bu yüksek rakamlarla girilmesi durumunda, vaka sayılarının daha da yükselebileceği konusunda uyarıda bulunuyor… Diğer taraftan mart ayından beri yoğun bir virüs salgın mesaisi yapan sağlık personelinin de hayli yorulduğu ve yıprandığı konusunda, giderek daha çok yakınmalar geliyor. Hâsılı kelam mevcut tablo pek iç açıcı değil. Bir taraftan da okulların açılma tarihi yaklaşıyor. Önümüzdeki birkaç hafta bu yönden çok kritik. Ne yapıp edip vaka sayısını aşağıya çekmek zorundayız. Bunun da tek yolu var. Tavsiye edilen tedbirlere sıkı sıkıya uymak… Maske, mesafe ve hijyenik şartlara dikkat etmek. Uzmanlar bu konuda toplumun yüzde 90 mertebelerinde ikazlara uyması hâlinde, vaka sayısını hızla düşürmenin mümkün olacağını söylüyor. Aksi takdirde bu rakamları aşağıya çekmek daha uzun bir zaman diliminde mümkün olabilecek. Şimdiye kadar en fazla bulaşmaya sebebiyet veren, asker yollama; düğün, nişan, cenaze ve taziye gibi toplu etkinlikler, yapılan onca ikazlara rağmen, bir türlü istenilen ölçüde disipline edilemedi. Bu konuda uygulanan müeyyideler de öyle anlaşılıyor ki, yetersiz kalıyor. Oysa toplumun genel sağlığını ilgilendiren çok ciddi bir tehditle karşı karşıyayız.
Bu kadar ciddi bir tehdidi hâlâ daha umursamayan sorumsuz ve şuursuz kişilere ne yapmalı acaba?! Şimdiye kadar ülkedeki sağlık altyapısının yeterli olması, sağlık personelinin büyük bir fedakârlıkla hizmet vermesi, başka memleketlere nazaran bizi çok daha olumlu bir konumda tuttu. Ama dünyanın dört bir tarafında salgının yol açtığı felaketi her gün izliyoruz. Bundan ders çıkarmamız gerekmiyor mu? Hâlâ daha bu salgını bir şaka gibi gören ahmaklar var!.. Ahmaklığın ilacı da yok maalesef. Bana bir şey olmaz diye düşünen pek çok bedbahtın, sonunda ne hâllere düştüğü meydanda olduğu gibi, doktorların ve hastaların yana yakıla anlattığı feci ıstıraplar bizim başımıza da gelmeden alabileceğimiz kadar tedbir alalım. Biz sebeplere yapışalım ve Allahü tealaya tevekkül edelim… Takdir şüphesiz onundur. Kaderde ne varsa o olacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.