Temizlik, maske, mesafe ve ille de aşı!..

A -
A +
 
Covid-19 salgını dünyayı sallamaya devam ederken, talihsizlikler de eksik olmuyor. Korona aşısının tedarikinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor. Süveyş Kanalı'nın kapanması başka malların tedarikini de zora soktu!..
 
 
İnsanlar bir yıl boyunca korunmaya çalıştıkları salgın hastalıktan iyice yoruldu. Ülkeden ülkeye dozajı değişen tedbirlerden fazlasıyla sıkıldı. Yapılan bütün ikazlara, uygulanan cezalara rağmen, tedbirlere uymak istemeyenlerin sayısı hayli kabarık… O kadar ki, bazı insanlar, tedbirler konusunda ikaz edilmeye bile tahammül edemiyor. Bu yüzden de sık sık tatsız tartışmalar ve kavgalar yaşanıyor. Ama bu hastalıktan korunmanın başka çaresi de yok. Korunma tedbirlerine, her halükârda riayet etmek zorundayız, istesek de istemesek de! Tedbirlere uymakta fazlasıyla zorlanan insanlık, şimdi aşıya ümit bağlamış durumda. Ama aşıyı ara ki bulasın… Dünyada 140 ülkede şimdiye kadar 501 milyon doz aşı uygulanmış… Toplam ülke sayısı 208 olduğuna göre, demek ki aşının hâlâ uğramadığı altmış küsur memleket var!.. Dünyada 30 küsur milyon vaka ve 547 bin vefat sayısı ile başı çeken ABD, aşıda da aynı durumda. Şimdiye kadar 133 milyondan fazla doz aşı yapılmış. Nüfusunun yüzde 20,5’ine tekabül ediyor. ABD’li uzmanlar, nüfusun yüzde 70 ila 85’inin aşılanması durumunda, ancak sürü bağışıklığı sağlanabileceğini söylüyor. Ve bu hızla her şey yolunda gittiği takdirde, ABD ancak beş ay sonra aşılama işini istenen seviyeye getirmiş olacak…
Aşılama sırasında Türkiye 14 milyon küsur doz uygulaması ile 7. sırada yer alıyor. Bu da ülke nüfusunun yüzde 8,7’sine karşılık geliyor. AB ülkelerinde bu oran yüzde 7, İngiltere’de ise 23,8 seviyesine ulaşmış. 12 milyon vaka ve üç yüz bini aşkın vefat sayısıyla, ABD’den sonra ikinci sırada yer alan Brezilya’da ise bu oran yüzde 4,4. Üçüncü sıradaki Hindistan’da ise yüzde 2… Virüsün ilk ortaya çıktığı ülke ve kendisi de aşı üreticisi olan Çin’de ise, nüfusun ancak yüzde 3,1’i aşılanmış.
Şimdi gelelim esas meseleye… Çin ile aramızdaki anlaşmaya göre, elan elli milyon doz aşının gelmiş olması gerekiyordu. Lakin hâlihazırda ulaşan miktar bu rakamın çok altında. Dün cuma namazı çıkışında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konu da soruldu. Çin Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmeyi aktardı. Bakanın bu mesele ile bizzat ilgilenme sözü verdiğini ve nisan ayı sonuna kadar, anlaşmaya konu olmuş toplam yüz milyon doz aşının gelmesinin beklendiğini ifade etti. Şayet başka aksamalar olmazsa, mayıs-haziran itibarıyla, aşılama meselesinin beklenen seviyeye getirilmesi planlanıyor. Bu arada BioNTech firmasından da 1,4 milyon doz aşı gelmiş bulunuyor. Onun test çalışmaları devam ediyor ve kısa zaman sonra toplam 5,5 milyon doza tamamlanması beklenen miktar, uygulamaya başlanacak. Türkiye bu arada Rusya’nın Sputnik V aşısı için de görüşmelere başlamış bulunuyor. Anlaşılıyor ki, tedarik zincirinde çeşitlemeye gidilerek, daha yeterli ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmaya çalışılıyor.
Diğer taraftan yerli aşının üretim süreci de işlemeye devam ediyor. Her şey yolunda giderse, temmuz ayı itibarıyla, faz -3 çalışmalarının tamamlanması ve üretim safhasına gelinmesi planlanıyor. Türkiye’nin kendi aşısını üretmesi şüphesiz en sağlam ve güvenli yoldur. İnşallah daha fazla gecikmeden bu temin edilir. Bu arada Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği bilgiye göre, burun spreyi ile tatbik edilecek yeni bir aşı çalışmasında da, kısa zaman sonra sonuca ulaşılması bekleniyor. Bakanın beyanına göre, artık sonlara yaklaşılan çalışma, dünyada bir ilk olacak. Eh, bu da önemli müjde! Salgına dair hep olumsuz haberler değil de ara sıra böyle olumlu gelişmeleri dinlemek iyi gelir.
Zira Covid-19 salgını dünyayı sallamaya devam ediyor. İnsanlar yiyecek, giyecek ve ilaç temininde büyük zorluklar yaşıyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, Japon firmasına ait; tam 400 metre uzunluğunda, 220 bin tonluk bir konteyner gemisinin (Evergreen), Süveyş Kanalı'nda yan yatıp, ulaşımı her iki yönden kilitlemesi yeni bir tedarik sıkıntısına kapı araladı. Geminin ne kadar zamanda kurtarılabileceği belli değil. Ve günlük zarar dokuz milyar doların üzerinde… Ulaştırma Bakanımız Adil Karaismailoğlu, bahse konu gemiyi biz kurtarabiliriz diyor. Keşke o fırsatı yakalasak! Hem Mısır ile de siyasi münasebetlerimiz düzelir bu vesileyle. Ne yazık ki, Mısır bu felaketle yatıp kalkarken, bir de dün çok feci tren kazasıyla sarsıldı. Kardeş ülkenin tez zamanda yaralarını sarmasını dileriz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.