Meğer Kazakistan’da neler varmış!..

A -
A +

Neyse ki, çok hızlı patlayan olaylar aynı şekilde durulmaya başladı. Her şeye rağmen kısmi bir sükûnet sağlandı. Hatta Devlet Başkanı Tokayev, KGAÖ askerlerinin iki gün sonra aşamalı olarak çekileceğini açıkladı.

 

Günlerdir dünya medyası, Kazakistan’daki olaylarla ilgili yoğun haber ve yorumları veriyor. Subjektif ve yönlendirilmiş olanlar hariç, objektif ölçüye sahip kalemler, üç aşağı beş yukarı benzer şeyler söylüyor. Hemen herkes olayların harici boyutunda, büyük güçlerin (Rusya, Amerika, Çin), bu ülke üzerindeki stratejik hedef ve maksatlarını irdeliyor…

Küresel ve bölgesel rekabet çerçevesinde devreye sokulan unsurlardan bahsediyor. Bu konuda çok kullanışlı bir yöntem olan terör örgütlerinden yararlanma taktiklerinden bahsediliyor vs. vs... İçeride de huzursuzluğu körükleyen, ta SSCB döneminden kalan eski yapı kalıntılarının yol açtığı büyük birikim ve kamplaşmalara dikkat çekiliyor. Ancak Kazakistan’daki son olaylarla ilgili yapılan bazı açıklamalar insanı gerçekten şaşırtıyor…

Değil bizim gibi dışarıdan izleyenler, bizatihi ülkenin Cumhurbaşkanı dahi, ortaya çıkan birtakım gerçekler karşısında şaşkın!.. Öyle ya binlerce militan, muhtemelen aylar-yıllar süren bir zaman diliminde ülkeye sızıyor. İçeride bir kısmı güvenlik gücü mensubu bazı unsurlarla iş birliğine giriyor. Harekete geçmek için uygun zaman kollanıyor. LPG gaz fiyatına yapılan aşırı zam bahane edilerek, bir anda ülkenin düzeni altüst ediliyor!..

Olaylar o kadar hızlı büyüyor ki, yetkililer vaziyeti kontrol etmekte aciz kalıyor. Zira sokağa dökülen insanların elinde beliren silah ve mühimmat devlet yetkililerini tam manasıyla şoke ediyor. Cumhurbaşkanı Cömert Tokayev soruyor: “Bu kadar çok sayıda silah-cephaneliğin özel kişilerde bulundurulmasına nasıl müsaade edilir? Bütün güvenlik kurumları yeniden gözden geçirilecek…” Cumhurbaşkanı bu sözlerinde olağan şüphelilere de işaret ediyor…

Kısa müddet önce, güvenlik kurumlarının koordinesinden sorumlu kişi olan Karim Masimov görevden alınmış ve vatana ihanet suçlamasıyla tutuklanmıştı. Tokayev’in açıklamasına bakılırsa, bunun devamının geleceği de kesinleşmiş oluyor. Her halükârda bir hesaplaşmanın yaşanması kaçınılmaz. Temennimiz ülkede birlik ve bütünlük daha fazla zarar görmeden istikrarın temin edilmesi.

İşte tam bu noktada, büyük güçlerin öteden beri faal olan unsurlarının ortaya koyacağı tavır çok önemli… Şu noktaya kadar, Çin’in KUŞAK-YOL PROJESİNDE önemli bir kavşak olmak hasebiyle; hedef ülke durumuna düşen Kazakistan’ın, ABD tarafından kurgulanmak istenmesi sonuçsuz kalmış görünüyor. Rusya’nın gölgesi de bu ülke üzerinden hiç kalkmamıştı. Ama an itibarıyla bu gölge çok daha koyulaşmış oluyor!.. 

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) askerlerinin Kazakistan’da ne kadar kalacağı meselesi sıcaklığını koruyor. Tokayev, iki gün sonra bu askerlerin aşamalı biçimde çekileceğini deklare etti. Hatta on günlük bir süre de telaffuz etti. Bakalım gelişmeler nasıl olacak. Bu açıklamadan sonra Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, KGAÖ güçlerinin çekilmesi konusunda tabiatıyla Kazakistan liderliğinin yetkili olduğunu ifade etti. Daha önce de Devlet Başkanı Putin, bu konuyla ilgili olarak “Kazakistan’daki varlığımız kalıcı değil…” demişti. Bütün bu beyanlar yan yana konulduğunda, başından beri endişe edilen konu (yani bizzat Kazak Yönetiminin davet ettiği KGAÖ askerlerinin ülkede kalma süresi) şimdilik olumlu yönde seyrediyor. Nitekim ABD cenahından, çekilmeyle ilgili bu açıklamalardan duyulan memnuniyet resmen duyuruldu. Şayet verilen sözler, sonradan ortaya çıkabilecek birtakım gerekçelerle değişmezse, esas problemin çözümü için Kazakistan daha rahat ortama kavuşabilir.

Lakin daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere, büyük güçlerin rekabeti üçüncü ülkelerin; bilhassa belli ekonomik, siyasi ve stratejik özellikleri dolayısıyla, hedef durumundaki ülkelerin zararına cereyan ediyor. Kazakistan meselesinde de, ABD-Çin rekabeti, orta ve uzun vadede Rusya-Çin menfaat çatışması temel faktör olarak öne çıkıyor.

Bu atmosferde, Kazakistan; bir tarafta ülkede yönetim reformu yapmayı, diğer tarafta da ekonomisini iyileştirip vatandaşlarının refahını arttırmayı ne derece rahat yapabilir? Moskova, Washington ve Pekin merkezli nüfuz politikalarına karşı, hangi millî imkânlarla ve hangi harici iş birlikleriyle direniş gösterebilir? Çiçeği burnunda Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT), Kazakistan’a net biçimde her türlü destek taahhüdünde bulunması, bu bakımdan çok değerlidir. Kazakistan’ın zor zamanlarında yalnız kalmadığını görmesi, her şeyden önce kendisine moral güç verecektir. TDT daha enerjik politikalarla bu konuda ağırlığını devam ettirmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.