Türk Konseyi KKTC’yi tanıyacak mı?

A -
A +
KKTC Türk Konseyi üyesi değil.
Bu ülkeler tarafından tanınmadığı için tam veya gözlemci üye olamıyor. Peki kardeş ülkeler arasında iyice pekişen ilişkilere rağmen KKTC ilgili ülkeler tarafından neden tanınmıyor?
Bugüne kadar pek çok analist Karabağ meselesini gerekçe gösteriyordu. Türk Cumhuriyetlerinin KKTC’yi tanıması hâlinde Batılı devletlerin Karabağ’da ciddi sorunlar çıkaracağını ileri sürüyorlardı. Bugün gelinen noktada Karabağ Zaferi’yle bu mesele büyük oranda çözülmüştür.
Cuma günü yapılacak Türk Konseyi Liderler Zirvesi'ni PCR testim negatif çıkarsa şayet yerinde ve yakından takip edeceğim inşallah. Bu zirvede sıra dışı kararların alınması beklentisi yüksek olsa da dünyadaki olumsuz ekonomik şartların gölgesinin bu zirveye de yansıması ihtimal dâhilinde...  
Türkiye, bu zirvede kardeş ülkeleri KKTC’yi tanımaya davet edebilir mi? Buna cevap vermek zor zira henüz gelişmekte olan bu genç Cumhuriyetlerin süper güçler başta olmak üzere birçok ülke ile birtakım bağımlılıkları ve dahi mecburiyetleri var. Türkiye’nin her şeye rağmen böyle bir teklifi götürme riskini almayacağını düşünüyorum.
Geçen yıl KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi akabinde tebrik vesilesiyle Tatar’ı arayan Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in şu sözleri ise hafızalarımızdaki yerini koruyor:
“Azerbaycan’ın yakında KKTC’yi resmen tanıması için bizim neler yapabileceğimizi konuştuk!”
Azerbaycan liderinin bu vaadini Zirve’ye taşıyıp taşımayacağını merak ediyorum.
Geçtiğimiz temmuz ayında Türk dünyası ülkeleri içinde “Azerbaycan Millî Meclisi Dışişleri ve Parlamentolar Arası İlişkiler Komitesi’nin ilk kez KKTC’ye resmî ziyaret gerçekleştirdiğini belirtelim.
Önceki hafta da KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1. Karabağ Zaferi Kutlamalarında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Azerbaycan'ın zaferi bizim, Türkiye'nin ve tüm Türk dünyasının zaferidir. 'Büyük Türk Dünyası’na baktığımızda hepimizin ortak özlemleri ve kader birliği var. Birlikte ve güçlü olma zamanıdır. Doğu Akdeniz'de sizlerin onuru, sizlerin de şerefi, haysiyeti olan KKTC'ye sahip çıkmanız gerekiyor. Çünkü biz de 'Büyük Türk Dünyası’nın bir parçasıyız!.."
İki Türk devleti cumhurbaşkanlarının farklı zamanlarda ve zeminlerde altını çizdiği bu sözlerin gerçeğe dönüşmesini eminim ki bütün Türk dünyası kamuoyu da istiyor! Azerbaycan’ın bu zirvede böyle bir çıkış yapmasını umut ediyoruz.
Türk Konseyi Devlet Başkanlarının 8. Zirve’de “Türk Dünyasının Geleceği/2040” Stratejik belgelerini imzalaması bekleniyor. Teşkilat Başkanlığının Azerbaycan’dan Türkiye’ye geçeceği 8. Zirve’nin sonuç belgesi olan İstanbul Deklarasyonu’nun imzalanmasıyla İstanbul Zirve’si sona erecek.
Türk Konseyi Liderler Zirvesi birçok ülke tarafından yakından takip ediliyor. Alınacak kararların özellikle Rusya ve Çin arasında sıkışan Orta Asya Coğrafyasına yapacağı etki merak ediliyor.
Analistler, bu Zirve’de Türkiye’nin teşkilat başkanlığını yürütecek olmasıyla sosyo-ekonomik-askerî-kültürel ve teknolojik alanda yürütülen faaliyetlerin kapsamının genişleyeceğini, çoklu iş birliği alanlarının çeşitleneceğini ifade ediyorlar.
Bu Zirve’ye bugüne kadar sürekli olarak katılmış tek lider olan Elbası Nur Sultan Nazarbayev duyumlarımıza göre bu kez Zirve’ye katılmıyor! Bu elbette büyük bir eksiklik zira Türk Konseyi fikrinin üstadı olan Nazarbayev, bütün Türk dünyası için çok önemli bir isim. Umarız ki Aksaçlı, güzel bir sürpriz yapar!
Ve yine umarız ki bu kez Zirve’de KKTC’nin tanınma kararı çıkar!
"Tek Millet 8 Devlet"e doğru Türk dünyası var olsun!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.