Nazarbayev: Başkan değişir, bağımsızlık sonsuzdur!

A -
A +

Büyük Türk milletinin Ak Saçlısı Nur Sultan Nazarbayev, önceki gün “Bağımsızlık Dersi” başlığıyla manifesto niteliğinde çok önemli bir makale yayınladı. Öyle ki daha önce de “Bozkırın Yedi Sırrı” başlığıyla uzunca makaleler yayınlamıştı.

Nazarbayev, bilindiği gibi Mart 2019’da Cumhurbaşkanlığından geçtiğimiz ay da Nur Otan Partisi Genel Başkanlığından kendi isteğiyle ayrılarak bu görevleri mevcut Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’e devretti.

Bu devir gerekçesini bakınız nasıl izah ediyor:

“İnsanları kim abarttı? 'Değirmen taşı gibi dönen dünya'nın hiç durmadığı iyi bilinir. Başkan değişecek, ancak bağımsızlık sonsuza kadar sürmeli. Gelecekte, her Kazakistanlı ülkesinin konumunu güçlendirmeli, omuzları üzerinde tutmalı ve itibarını yükseltmeye hizmet etmelidir. 'Ebedî Ülke' fikrinin nihai hedefi budur. Önemli olan ülkemizin güvende ve neslimizin özgür olmasıdır. Avucumuzun içinde yetiştirdiğimiz o özgür nesil, şimdi 'Kazakistan'a ne vereceğim?' diye düşünmeli.”

Kendi deyimiyle henüz ergenlik döneminde olan Kazakistan dünyanın en kalkınmış ilk 40 ülkesinden birisi ve bunu gerçekleştirmek için “vatanseverlik” önemli bir merhale.

Yukarıdaki sözleriyle kendisinin abartılmamasını isteyen Nazarbayev, bu makalesinde “Kazak” kimliğinin Türk milletinin bir parçası olduğunun altını şu sözleriyle çiziyor ki hakikaten bu oldukça önemli bir ayrıntı:

“Geçmişte Saka, Hun, Göktürk ve kahraman Türk atalarımız çalkantılı zamanların fırtınalarına direnerek Büyük Bozkır'da büyük bir millet oldular. Kazaklar, büyük savaşlar ve muharebeler zamanında Türk halkının vatanını korumuşlardır.”

Elbaşı Nazarbayev, makalesinin bir bölümünde de SSCB’de yaşanan ekonomik krizi şöyle örnek gösterip anlatmış:

“SSCB'deki ilk demokratik seçimler sonucunda seçilen Birinci Halk Vekilleri Kongresi, Mayıs-Haziran 1989'da yapıldı. O zaman, Cumhuriyet Bakanlar Kurulu Başkanıydım. Dev birliğin ekonomisindeki zor durum hakkında açıkça konuşmamız gerekiyordu. Mayıs ayında Kremlin'in Kongre Sarayı'nın kürsüsünden konuşurken: ... Bugün ekonomideki gerçek durumu bilmediğimi söylemek isterim. Kendiniz hayal edin: SSCB Devlet İstatistik Komitesi'ne göre ülkedeki gıda üretimi arttı, ancak raflar boş. Planlar uygulanıyor ve ekonomik durum kötüleşiyor. Niye ya? Bunun gibi çok fazla 'neden' var. Sonunda, ekonomik krizin ne kadar derin olduğunu ve onu aşmanın net bir yolunu bulmamız gerekiyor!”

 

Gerçekten Ak Saçlı!

 

"Çağın Bilge Kağan'ı Nur Sultan Nazarbayev", bu makalesinde Kazak halkına geçmiş tecrübelerini, hatıralarını, ülkeyi yönettiği yıllar boyunca yaptıklarını, yapamadıklarını oldukça sarih bir dille anlatmış:

“Bağımsızlığımızı ilan ettiğimizde kendi para birimimiz yoktu. Dünya finans piyasalarını dikkatle inceledik ve ulusal para birimimizi zamanında dolaşıma soktuk... Sadece yarınını düşünen ülke önde olacaktır. Ulusal Fon, altın ve döviz fonu oluşturduk ve gelecek nesillerimiz için çok para biriktirdik. Pandemi sırasında bize yardım eden işte bu büyük miktarda paraydı!

Bağımsızlığın arifesinde bile, Kazakistan'ın ekonomik modernizasyona, altyapının modernizasyonuna ve ham madde bağımlılığından kurtulmaya ihtiyacı olduğunu anladım. Bu amaçla üç endüstriyel ve yenilikçi kalkınma programı benimsenmiş, 9 trilyon tenge değerinde 1.500 proje hayata geçirilmiştir. Kazakistan, elektrikli lokomotifler, otobüsler, arabalar, vagonlar, transformatörler ve diğerleri gibi daha önce üretilmeyen 500'den fazla ürün çeşidini üretmeye başladı.”

Hasılı söylev niteliğindeki bu uzunca makaleyi herkes mutlaka okumalıdır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.