Nihayet…

A -
A +

Ahmet Cevat için bir anıt yapılmış!

Ahmet Cevat Ahundzade… Pek çok kimsenin çocukluk yıllarından beri aşina olduğu “Çırpınırdı Karadeniz” ve Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Marşı'nın şairi.

Yaklaşık iki yıl önce Tovuz programımızdan dönüyorduk. Ahmet Cevat’ın doğduğu Şemkir’den Gence şehrine geçerken Azerbaycan Milletvekili Sevgili dostum Ganire Paşayeva, gözleri nemlenerek bana dönüp şöyle dedi:

-Meryem biliyor musun, Türkiye’de birçok belediyeden rica ettim, Ahmet Cevat’ın ismini bir caddeye, bir kütüphaneye verin, en azından bir anıt yapın dedim, hemen herkes tamam dediği hâlde hâlâ sözünü tutan olmadı!

Açıkçası şaşırmadım, bizim siyasileri, bürokratları iyi bildiğim için zevahiri kurtarma adına tamam dediklerini tahmin ettim. Lakin Türkiye’ye döndükten sonra ben de tanıdığım birkaç belediye başkanına Ganire Hanımın bu talebini ilettim tabii yine tamam dediler lakin elbette sözlerinde durmadılar!

Siyasi rant getirmeyen, tribünlere hitap etmeyen kültür, edebiyat, medeniyet ve sanat meseleleri anladım ki sahipsizdir. Belki ince detaylara, derin ve zihinsel çaba gerektiren meselelere ayıracak zamanları yoktur diyeceğim ama en azından dürüst ve açık sözlü olsalar keşke!

Peki bu kadar lafı niye ediyorum?

Çünkü Ganire Hanımın dileği gerçek oldu? Ankara’da Türk Tarih Müzesi ve Parkı'nda dün açılışı gerçekleşen anıttan sonra Ahmet Cevat için bir de anma programı düzenlendi.

Ahmet Cevat Ahundzade, Türk tarihi ve edebiyatı için sıra dışı bir kişilik. Gence’deki Şah Abbas Camii İlahiyat Okulu mezunu olup Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kuruluşunda da büyük emekleri olan, gönüllü olarak Osmanlı Ordusuna girip Balkan Savaşlarına katılan yürekli ve imanlı bir Türk aydınıdır.

Ermeni ve Rusların 1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’da yaptıkları eşi benzeri görülmemiş vahşetlerin sonucunda kimsesiz kalan yavruların da hamisi Ahmet Cevat’tır. Yetim ve öksüz kalan birçok çocuğu o savaş ortamından çekip Gence yetimhanesine götüren yine Ahmet Cevat olmuştur.

Bu büyük vatansever Sovyetlerin kurulmasıyla “Türkçülük ve Turancılık” yapmakla suçlanmış ve ne yazık ki 1937 yılında kurşuna dizilerek öldürülmüştür! Eşi Şükrüye Hanım, çocuklarıyla birlikte “hainin karısı” denerek tutuklanmış ve 7 yıl zindanlarda tutulup ağır baskılara maruz kalmıştır. Serbest kaldıktan sonra Bakü’de yaşamalarına dahi izin verilmemiştir.

Ahmet Cevat, Sovyet Rusya’nın Türkistan ve Kafkasya’da Türk ve Müslüman oldukları için suçlanıp kurşuna dizdiği on binlerce şehidimizin sembol isimlerinden birisidir. Esasında Türkistan ve Kafkasya’da Sovyetler öyle bir aydın kıyımı yapmışlardır ki Türk tarihi sırf bu konu için özel bir başlık açmalıdır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, Ahmet Cevat’ın 130. doğum yıl dönümünü kutlamaları için 20 Nisan’da bir talimat verdiğini ve bu yıl çok sayıda "Ahmet Cevat Anma Programı" yapılacağını da belirtmiş olalım.

Bu anlamda Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel Beyefendiyi kutluyorum. Türkiye’de söz verip de yerine getirmeyen bunca kimseden sonra Türk Tarih Müzesi ve Parkında Ahmet Cevat gibi büyük bir ismi, tarihî ve kültürel mirasımızın bir parçası olarak hatırlayıp anıtını dikmesi, hem de anma programıyla hafızaları tazelemesi takdire şayan ve büyük bir alkışı hak ediyor.

Her fırsatta “Çocuklarımızı vatan, bayrak ve millet sevgisiyle aşılamazsak çocuklarımızın yarınlarına hizmet etmiş olmayız” diyen, özellikle istikbalimiz için çalışmalarını şekillendiren Etimesgut Belediye Başkanı gibi yöneticilerin varlığı bizlere ümit veriyor açıkçası.

Hasılı yüce Allah sayılarını artırsın inşallah.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.