Her şerde bir hayır var!
28 Haziran 2016 02:00
İngiltere’nin AB’den ayrılmaya karar vermesi ilk hamlede tüm dengeleri bozdu. Lizbon Anlaşmasının 50’nci maddesine göre “Her üye devlet, kendi anayasal kurallarına uygun olarak Birlik’ten ayrılmaya karar verebilir.” Ama Birleşik Krallık’ın AB’den resmen ayrılması 2 ila 10 yılı bulacak. Hepsinden önemlisi bu süre zarfında İngiltere AB kurallarına tabi olacak. Küresel piyasalar bu gerçeği dikkate almadığı için daha doğrusu sonuç sürpriz bir şekilde olumsuz çıktığı için satışa boğuldu. Referandum sonucunun yasal olarak İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı bulunmuyor. İspanya erken seçime gitti. Ama siyasi kriz çözülemedi. İngiliz medyasında referandumun tekrar edileceği haberleri yer almaya başlayınca Internet üzerinde başlatılan dilekçe kampanyasına katılım 2 gün içinde 3 milyona ulaştı. İngiliz Parlamentosunun internet sitesindeki herhangi bir dilekçe 100 binin üzerinde imza topladığında, parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında tartışılabiliyor. Konu parlamentoya taşınırsa ve referandumun tekrarlanması yönünde karar alınırsa, resim yeniden değişecek.
Baş döndüren gelişmeler yaşanıyor. Paniğe kapılan büyük zarar yazıyor. Acele etmeyip sakin bir şekilde fırtınanın geçmesini bekleyenler kazanıyor. İngiltere merkez bankası piyasaları desteklemek için 250 milyar sterlin kullanmaya hazır olduklarını bildirdi. FED, ise küresel piyasalardaki gelişmeleri dikkatle izlediğini belirterek, Swap kanalıyla (döviz takası yoluyla) dolar likiditesi sağlamaya hazır olduğunu açıkladı. İngiltere için “üzerinde güneş batmayan ülke” diyorlardı. Doğru, bataklıkta boğulan bir ülke güneşi nasıl görsün? Gelişmiş ülkeler arasındaki köklü rekabetin yol açtığı yıkım, gelişmekte olan ülkelere yarıyor...
Fed fon vadelilerindeki fiyatlamaya bakılırsa, temmuzda faiz artırımı ihtimali yüzde 0 seviyesinde. Tam tersi, faiz indirimi ihtimali şu anda faiz artırım ihtimalinin üzerine çıktı. Fed fon vadelilerinin faiz artırımı ihtimalini tam olarak fiyatladığı tarih 1 Ocak 2018 olarak görünüyor. Faiz artırımının ötelenmesi, gelişen ülke para birimlerinin dolar karşısında güçlenmesini sağlıyor. Dolar bu yüzden 3 TL’de kalamadı, 2.92 TL’ye düştü. İspanya krizi dolayısıyla atak yaptı.. Türkiye İsrail’le uzlaştı. Bunun anlamı şu: Dünya finans çevrelerinin Türkiye'ye bakışı pozitife döndü.. Fon girişindeki artışla dolar kısa vadede 2.90 TL’yi kırarak 2.85 TL’ye doğru yoluna devam edecek. Borsa İstanbul’da tepki alımları güçlenecek.. Brexit Türkiye için çok hayırlı oldu. Avrupa ve ABD’de para bolluğu artacak, bizim gibi ekonomisi sağlam ülkelere akacak. Bakın küresel piyasalar Brexit fırtınası altında dağılırken, Türkiye’de çok önemli bir gösterge açıklandı. Haziran ayında imalat sanayinde kapasite kullanım oranı, yüzde 76,1’e yükseldi. Böylece kapasite kullanımı 2013 yılı ekim ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Kapasite kullanım oranı ülkede imalat sanayinde üretim artışı gösteren en önemli göstergedir. Kapasite kullanımı artıyorsa, üretim de artıyor demektir. Üretim taleple artar.. Bu rakam Türkiye’de büyüme hızındaki yükselişin devam ettiğini gösteriyor.. Büyüyen ülkeye doğrudan sermaye akar.
Fed fon vadelilerindeki fiyatlamaya bakılırsa, temmuzda faiz artırımı ihtimali yüzde 0 seviyesinde. Tam tersi, faiz indirimi ihtimali şu anda faiz artırım ihtimalinin üzerine çıktı. Fed fon vadelilerinin faiz artırımı ihtimalini tam olarak fiyatladığı tarih 1 Ocak 2018 olarak görünüyor. Faiz artırımının ötelenmesi, gelişen ülke para birimlerinin dolar karşısında güçlenmesini sağlıyor. Dolar bu yüzden 3 TL’de kalamadı, 2.92 TL’ye düştü. İspanya krizi dolayısıyla atak yaptı.. Türkiye İsrail’le uzlaştı. Bunun anlamı şu: Dünya finans çevrelerinin Türkiye'ye bakışı pozitife döndü.. Fon girişindeki artışla dolar kısa vadede 2.90 TL’yi kırarak 2.85 TL’ye doğru yoluna devam edecek. Borsa İstanbul’da tepki alımları güçlenecek.. Brexit Türkiye için çok hayırlı oldu. Avrupa ve ABD’de para bolluğu artacak, bizim gibi ekonomisi sağlam ülkelere akacak. Bakın küresel piyasalar Brexit fırtınası altında dağılırken, Türkiye’de çok önemli bir gösterge açıklandı. Haziran ayında imalat sanayinde kapasite kullanım oranı, yüzde 76,1’e yükseldi. Böylece kapasite kullanımı 2013 yılı ekim ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Kapasite kullanım oranı ülkede imalat sanayinde üretim artışı gösteren en önemli göstergedir. Kapasite kullanımı artıyorsa, üretim de artıyor demektir. Üretim taleple artar.. Bu rakam Türkiye’de büyüme hızındaki yükselişin devam ettiğini gösteriyor.. Büyüyen ülkeye doğrudan sermaye akar.
Günün sözü: Her şerde bir hayır vardır.