Düğünümüz var!

A -
A +
Gelişmekte olan ülkelere son 3 aydan beri çok büyük fon akışı var. Bono tahvil pazarının dev kuruluşları, PIMCO; Citigroup, Goldman Sachs, Morgan Stanley Jupiter Asset Management, gelişen ülkelerde tahvil alımlarını yoğunlaştırdı. Bu tablo kalıcı görünüyor. Nedenlerini alt alta sıralayalım: ABD’de başkanlık seçimleri, Avrupa’da bankacılık krizi ve İngiltere’nin AB’den ayrılışı FED’in gözünü fena korkuttu, 2017’nin ikinci yarısından önce faiz artırım ihtimali rafa kalktı. Çin’de ekonomi iç taleple ayakta kalmayı başardı. Pekin hükümeti %6.5-%7 aralığındaki büyüme hedefini korumayı becerdi. Yani Çin gelişmekte olan ülkeler için tehdit olmaktan çıktı. Fon girişindeki artış nedeniyle gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme hızı gelişen ülkelere fark atmaya başladı. Dördüncü neden petrol fiyatlarındaki düşüş.. 58 dolarla tavan yapan petrol ABD’de açılan sondaj kuyu sayısındaki artışla yönünü aşağı çevirdi. Suudi Arabistan ile İran arasında pazar kavgası bütün hızıyla sürüyor. Müşteri kapmak için iki ülke de ucuz petrol satıyor. ABD’de haftalık stoklar artıyor. Bugün 46 dolar seviyesine inen brent petrol, 40 dolarda tutunamazsa 37 dolarla dip yapacak. Bizim gibi enerjiye bağımlı ülkelerin ödediği fatura küçülecek. Cari açık daralıyor. Bakmayın siz haziran ayındaki 5 milyar dolara dayanan rakama.. Turizm gelirlerindeki büyük azalma buna yol açtı.. Biliyorsunuz Rusya ile 9 Ağustos’ta yeni dönem başladı. Ticari ilişkilerimiz eskisinden çok daha iyi olacak. Yaptırımlar kaldırıldı, sebze meyve ihracatı ile birlikte Rus turistler ülkemize gelmeye başladı. Ağustos – Eylül – Ekim döneminde cari açıktaki daralma daha belirgin şekilde ortaya çıkacak. 
Yılın geri kalan kısmında dünyayı çok kritik gelişmeler bekliyor. İtalya’da ekimde anayasa referandumu var. Başbakan Renzi, ülke yönetimindeki istikrar sağlamak adına Anayasa’da bazı değişikliklere gidilmesini ve senatonun yetkilerinin kısıtlanması öngörüyor. Referandumda, halk değişiklikleri reddederse, ülkede siyasi kriz çıkacak. Zira Renzi referandumdan mağlup çıkması halinde istifa edeceğini açıkladı. İngiltere’de AB’den ayrılmak için resmî başvurusunu yapacak. Bu iki olumsuz gelişme Avrupa Birliğinin parçalanmasını gündeme getirebilir. Kasım ayında ABD’deki seçimlerden Trump’un başkan olarak çıkması hâlinde dolar aşırı değer kaybedecek. Trump'un Obama'yı DAEŞ'in kurucusu, Hillary Clinton'u da yardım etmekle suçlaması büyük dikkat çekti. Bakalım kasım ayına kadar daha sandıktan neler çıkacak. Bayan Clinton'un FETÖ tarafından büyük maddi destek görmesi mide bulandırıyor. Dünya sanki yeniden kuruluyor. ABD Trump'la değişiyor. İngiltere'de Theresa May dönemi başladı. İtalya'da Renzi ekimde referandumla gidiyor. Merkel'in sayılı günleri kaldı. Türkiye Cumhuriyeti sıfırdan inşa ediliyor. İşte uluslararası fon yöneticileri bu riskleri göz önünde bulundurarak, gelişen ülkelerdeki pozisyonlarını arttırıyor. Bu ralliye bizim tahvil piyasamızın katılması işten bile değil. Rusya'ya ihracatı TL ile yapacak olmamız büyük destek sağlayacak. Eğer anormal bir olay yaşanmazsa doların önümüzdeki 2 ay içinde 2.80 – 2.85 TL’ye düşmesine kesin gözle bakılıyor. Darbe girişimini halkın müthiş tokadıyla 12 saatte püskürten Türkiye’nin gösterdiği büyük direniş karşısında uluslararası kredi kuruluşu Moody’s korktu, not güncellemesi yapmaktan vazgeçti. 19 Ağustos’ta bize yatırım yapılabilir ülke notu veren ikinci kuruluş Fitch kararını açıklayacak. ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin FETÖ’nün iadesini görüşmek üzere 24 Ağustos’ta Ankara’ya gelecek olması Fitch’in elini kolunu bağlayacak. Türkiye'yi terör belasına rağmen çok güzel günler bekliyor. Yeni nesil, yeni Türkiye. Hedef 2023.. 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.