Alkışlayın be!

A -
A +
20 Eylül’de son derece gerçekçi yeni ekonomi programı açıklandı. Tüm dünya ülkeleri uluslararası yatırımcılar alkışladı. Piyasalar çok olumlu tepki verdi. Merkez Bankası politika faizini 625 baz puan arttırarak piyasa seviyesine çıkardı. Borsa İstanbul 100 bin direncini aştı, dolar 6 TL’nin altına indi, 10 yıllık faizler %18’i kırdı. Bankaların sermaye yeterlilik rasyosu yükseldi, sorunlu kredileri yapılandırma yöntemi belli oldu. Türkiye’nin dev projelerine Çin ve Almanya talip oldu. Avrupa Birliği ve ABD ile politik ve ticari ilişkiler düzeliyor. 12 Ekim’de mahkemenin vereceği kararla Brunson davası netleşecek. Türkiye, uygulayacağı ekonomik programı uluslararası alanda tanıtacak, McKinsey isimli dev bir danışmanlık şirketi ile anlaşarak bugüne kadar hiç yapılmayan bir yolu hayata geçiriyor. Bu şirket dünyaca ünlü işletmelere, kamu kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına hizmet veren global bir yönetim danışmanlığı firması. 9000’den fazla danışman ve yaklaşık 2000 araştırma ve bilgi profesyonelinden oluşuyor. 60’tan fazla ülkedeki ofislerinde 130 dilden çalışanı var ve 100’den fazla ulusu temsil ediyor. Müşterilerinin %40’ı Avrupa’da %35’i Amerika’da, %15’i Asya’da.. Özel ve kamu kuruluşlarından oluşan geniş bir müşteri yelpazesine 23 yıldan beri hizmet veriyor... Ağzı olan konuşuyor. Tamamen düzmece, iddialarla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Şu söylediklerine bakın: “Devlete ait gizli bilgiler ABD’li şirkete teslim edilecekmiş. Devleti yönetmek için dünya yüküyle ABD’li şirkete para ödenecekmiş. IMF ile anlaşma yapılsaymış, acil ihtiyaç duyulan kaynak sağlanırmış, oysa McKinsey’in parası yokmuş..” Bu kadar cahil, boş, palavra, işkembeden atılan sözlere kargalar bile güler... McKinsey, Türkiye’nin ekonomi politikasına zerre kadar karışmayacak. Ne vergilere, ne faize, ne yatırım teşviklerine. Bizim paraya ihtiyacımız yok. Olursa uluslararası piyasalardan yarım saatte istediğimiz desteği sağlıyoruz. Bizim reklama, tanıtıma ihtiyacımız var.. Biz ülkemizde doğrudan yatırım yapacak para babalarını istiyoruz. Peki bunlar nasıl gelecek? İşte McKinsey’in farkı burada ortaya çıkıyor.  ABD’li uluslararası yönetim danışmanlık firması kamu ve özel sektörün ekonomi politikalarını ve kararlarını analiz ederek bu yönde raporlar hazırlıyor. Alım satımlara ilişkin, ülkelere ya da şirketlere tavsiyede bulunuyor, Şirket satışlarına yönelik yeniden yapılandırma yöntemleri geliştiriyor.. 92 yıllık geçmişi olan McKinsey dünyanın en prestijli ve hizmetleri en pahalı olan danışmanlık şirketi. McKinsey aynı zamanda kurumsal yönetimlerde en fazla ağırlığı olan şirketlerden biri olarak görülüyor. Ülkeler, genel olarak bir başka ülkede iş ilişkilerini geliştirmek ve belli mekanizmalar üzerinde etkili olmak için lobi ve danışmanlık firmalarıyla anlaşır. Türk ekonomisinin uluslararası bir şirket doktoruna ihtiyacı var. İşte bunun için anlaşma yapıldı. Siz bir başka ülkede brifing vermenin kaç paraya patladığını biliyor musunuz? Burada dünyanın en saygın şirketlerinin CEO’larının (genel müdürlerinin) davet edilmesinin ne kadar zor olduğunu düşünebiliyor musunuz? Kaldı ki, bütün davet edilenler gelmez, gelemez, işleri buna elvermez. Sonra bu road show (tanıtım faaliyetlerini) kaç defa yapabilirsiniz. Belki 3 ayda bir.. Belki de  6 ayda.. Oysa bu uluslararası danışmanlık şirketleri her zaman bu CEO’lara ulaşma imkânına sahip. Hazırladıkları raporları düzenli olarak dev kuruluşlara gönderiyorlar. Uluslararası kredibiliteleri çok yüksek olduğu için bu değerlendirmeleri tek tek okunuyor, üzerinde duruluyor, dikkate alınıyor. Biz bugüne kadar bu yolu hiç kullanmadık, çok büyük zarar ettik. Kendimizi tanıtamadık, büyük fırsatlar kaçırdık. İşte şimdi doğru olan yapılıyor. Yeni sistem ve yeni ekonomi programının uluslararası reklama şiddetle ihtiyacı var. İşte McKinsey bunu yapacak.. Projelerimizi anlatacak, uygulanan programa kendisinin desteklediğini söyleyecek.. Türkiye’ye uluslararası kredibilite sağlayacak. Alkışlayın be!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.